Öne Çıkan Yayın

Evin İçine Yağan Kar

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuuz? Günleriniz nasıl geçiyor, nelerle meşgulsünüz? Tatil planınız var mı ya da memlekete mi gittiniz? N'aptınız n'ettiniz gelin biraz sohbet edelim.      Bana soracak olursanız çok şükür ben de iyiyim. Yuvarlanıp gidiyoruz işte:) Evde olmaktan son derece memnunum. Umarım şehir dışına çıkmak gibi bir şey yapmayız. Şu an öyle bir düşüncemiz var gibi durmuyor ancak pek belli de olmuyor bazen bir anda baş gösteriveriyor.      Dün akşam odamda kendi kendime takılıyordum. Blogda bazı değişiklikler yapmak istiyordum onunla alakalı bir şeylere baktım, denedim derken istediğim resmi yapay zekaya da yaptırabileceğimi fark ettim ve küçük bir paragrafla komut verdim. Hatırladığım kadarıyla şöyle yazmıştım: " Sallanan sandalyesinde çayını içerken diğer eliyle gözlüğünü düzelten kız kitap okuyor." tarzında bir cümleydi. Ve işte çıkan ilk tasarımlar...     Çok istediğim sonucu alamamıştım açıkçası. Çok ...

Hotaru No Haka (Anime)| Film Yorumu

    Herkese merhaba! Görüşmeyeli nasılsınız, günleriniz nasıl geçiyor? Umarım verimli ve musmutlu bir şekilde geçiriyorsunuzdur. 

    Ben de iyiyim, iyi olmaya çalışıyorum. 

    Geçen hafta izlediğim bir film vardı. Sizlere kısaca ondan bahsetmek istiyorum. 

Kaynak: Pinterest
Hotaru No Haka/ Grave Of The Fireflies (Ateş Böceklerinin Mezarlığı)

Tür: Animasyon, Dram, Savaş filmi

Yönetmen: Isao Takahata

Senarist: Isao Takahata

Süre: 1 saat 30 dakika

Yapım Yılı: 1988


    2. Dünya Savaşı sırasında geçen filmimiz abi kardeş olan Seita ve Setsuka'nın bu zor dönemi nasıl geçirdiklerini konu alıyor. 

    Film, Akiyuki Nosaka'nın yarı otobiyografik olan romanından uyarlanmış. Yazar, 4 yaşındaki küçük kız kardeşinin kendisi yüzünden öldüğünü düşündüğü için bu kitabı kaleme almış. Kitabın adı " Cake Tree in the Ruins". Türkçe'ye çevrilmemiş sanırım, ben bulamadım internette. 

    Savaşın insanı nasıl etkilediği, savaştan kaynaklanan *acziyet, verilen kayıplar çok iyi işlenmişti bence. Kalbim buruk, gözlerim hep dolu dolu izledim. 

    Küçük kız kardeş Setsuka' yı çok tatlı buldum. Onun olduğu sahneleri buruk  bir tebessümle izledim. Setsuka önce kalbimi kapladı sonra da söktü aldı onu benden. Abisinin o ağlamasın diye girdiği uğraşlar, aslında kendisinin de daha çocuk yaşta olmasına rağmen kardeşi için bir şekilde çözüm yolu bulmaya çalışması çok kıymetli sahnelerdi bence. Setsuka'nın acısını ayrı, Seita'nın acısını ayrı hissettim. Seita'nın acısını yaşamaya bile zamanı yoktu, koşturmacayla geçirmeye devam etti günlerini. Ama yine de o acıyı bize de hissettirdi. 

    Mutlu sona dair minik bir umudum vardı. Belki olur, neden olmasın ki, dedim. Ama hayatın bazı acı gerçekleri. Bazen filmler bile mutlu sonla bitmiyor. Daha gerçekçi olsun diye.


Çok tatlı ya!

Ağlamasın diye dikkatini çekmeye çalışıyor.

Gece uykusunda ağlayınca bahçeye çıkardı sırtında uyutuyor...



Tipe bak ya! Yicem!




 

 Çok severek ve hissederek izlediğim bir film oldu. 10/10. Kitabın Türkçesi olsaydı onu da okumak isterdim. 


Siz izlemiş miydiniz, sizin düşünceleriniz neler? Yorumlarınızı bekliyorum.






    *Bu arada yeni öğrendiğim bir şeyi de sizinle paylaşmak istiyorum. Türkçe' de acziyet diye bir kelime yokmuş. Onun yerine acizlik kelimesi kullanılabilirmiş. 

Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre böyle* bir kelime yok; doğrusu ‘acizlik‘. Ancak şahsiyet, haysiyet ve masumiyet gibi kelimelerin güçlü anlamlarından olsa gerek acizlik kelimesinin ifade edemediği, en üst düzeydeki çaresizliği kanaatimce ‘acziyet’ sözcüğü daha iyi vurguluyor. (Kaynak:diken.com)

(Gifler tenor.com'dan alınmıştır.)




  

4 comments

  1. ''Neden ateşböcekleri bu kadar çabuk ölmek zorunda?'' :'(
    Beni de çok etkileyen bir filmdi. Filme dair herhangi bir şey gördüğümde bile üzülüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle zamanlarda en çok haksızlığa uğrayan çocuklar oluyor. O masumluklarıyla dünyanın bu kirli hallerine tanık oldukları ve hatta mücadele etmek zorunda kaldıkları için çok üzülüyorum.

      Sil
  2. bu yönetmen müthiş yaaa :) prenses kaguyaaaa onu da izlee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzlemedim sanırım. Bakayım bi. İzliceem:)

      Sil

Senin düşüncelerin de benim için önemli. Onları benimle paylaşmaya ne dersin :)

Sude

Popüler Yayınlar

Ağaç Ev Sohbetleri #230 "Geleneksel Kültürü Korumak Önemli Midir?"

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? Umarım günleriniz verimli geçiyordur, hayatınızdan memnun olduğunuz zamanlar geçirebiliyorsunuzdur.     Sevgili DeepTone tarafından düzenlenen Ağaç Ev Sohbetleri'nde bu haftanın konusu;       "Geleneksel kültürü korumak önemli midir?"      Ben geleneksel kültürü korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu dediğim elbette ki hep eskide kalmak  demek değil. Dünyayı, gündemi, yenilikleri takip edeceğiz ancak tamamen Batılılaşma, modernleşme adı altında da kendi özümüzü terk etmeyeceğiz demek istiyorum.      Geçenlerde okuduğum bir kitaptan örnek vermek istiyorum. Kitabın yazımı çok iyiydi ancak sanki çeviri kitap okuyormuş gibi hissettim. Şimdi bu kötü bir şey mi yoksa bir başarı mı? Evet, bence bu bir başarı. Ama şahsi düşüncem olarak ben yerli bir kitap okuyorsam bunu hissetmek isterim. Kitabı okurken sanki Amerika'nın bu üniversite temalı filmlerinden izliy...

BCP- Ocak| Scrubs Dizi Yorumu

        Selam! Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?     Geçen sene yoğunluktan dolayı BCP'ye katılmamayı tercih etmiştim. Tabii ki hayatım hala yoğun bir şekilde geçiyor ancak bu sene yoğunluklarımın hobilerimin önüne geçmesine izin vermek istemiyorum.(Ne kadar çok "yoğun" dedim de mi?) Yeni yıl kararı:)     Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun kitap, dizi ya da film izleyip yorumluyoruz.      Ocak ayının teması; komedi, mizah ve müzik idi. Ben bu ay izlediğim bir diziden bahsetmek istiyorum. Bir komedi dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Yer yer müzik temasını da kaplıyor.     SCRUBS Tür: Komedi Proje Tasarımcısı: Bill Lawrence Başrol Oyuncuları: Zach Braff, Sarah Chalke, Donald Faison, Judy Reyes, John C. McGinley, Ken Jenkins, Neil Flynn. Ülke: ABD Bölüm Sayısı: 182 Gösterim Süresi: 21 dakika Yayın Tarihi: 2 Ekim 2001- 17 Mart 2010    J.D ve Turk çocuk arkada...

Birkaç Film Yorumu

      Herkese merhabalar efendiim! N'aptınız, nerelerdesiniz? Anlatın bakalım.      Uzun süredir izlediğim filmlerden bahsetmemiştim. Birikmiş hayli bahsedilmemiş filmler de olunca birkaç tanesinden hızlıca bahsetmek istedim.  MEŞHUR HAYALET ERNEST Orijinal Adı: We Have A Ghost Yönetmen: Christopher Landon Senarist:   Christopher Landon Başrol Oyuncuları: Jahi Di'Allo Winston, David Harbour, Anthony Mackie Tür: Macera, Komedi, Aile, Fantastik Süre: 2 saat 7 dakika      Amerikalı ailemiz çok büyük hayallerle yeni bir eve taşınır. Şanslarına ev hayaletli çıkar. Ancak onlar kendilerinden önceki ev sahipleri gibi evden kaçmak/ taşınmak yerine hayaletle arkadaş olmaya karar verirler. Hayalet Ernest sayesinde sosyal medyada ün kazanmaya başlarlar. Bir yandan da Ernest'in geçmişini araştırırlar.      Ailecek izlenebilecek hoş, keyifli bir yapımdı, diye hatırlıyorum. Ben bu filmi geçen sene veya ondan ön...