Öne Çıkan Yayın

Evin İçine Yağan Kar

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuuz? Günleriniz nasıl geçiyor, nelerle meşgulsünüz? Tatil planınız var mı ya da memlekete mi gittiniz? N'aptınız n'ettiniz gelin biraz sohbet edelim.      Bana soracak olursanız çok şükür ben de iyiyim. Yuvarlanıp gidiyoruz işte:) Evde olmaktan son derece memnunum. Umarım şehir dışına çıkmak gibi bir şey yapmayız. Şu an öyle bir düşüncemiz var gibi durmuyor ancak pek belli de olmuyor bazen bir anda baş gösteriveriyor.      Dün akşam odamda kendi kendime takılıyordum. Blogda bazı değişiklikler yapmak istiyordum onunla alakalı bir şeylere baktım, denedim derken istediğim resmi yapay zekaya da yaptırabileceğimi fark ettim ve küçük bir paragrafla komut verdim. Hatırladığım kadarıyla şöyle yazmıştım: " Sallanan sandalyesinde çayını içerken diğer eliyle gözlüğünü düzelten kız kitap okuyor." tarzında bir cümleydi. Ve işte çıkan ilk tasarımlar...     Çok istediğim sonucu alamamıştım açıkçası. Çok ...

Blue Lock (1. Sezon) | Dizi Yorumu


 

    Herkese selaam! Nasılsınız, n'apıyorsunuz, nasıl gidiyor hayat? 

    Ben dee eh işte, çok şükür halimize, idare ediyorum. Daha doğrusu çabalıyorum. Bir haftadır evdeyim, dinleniyorum. Yeni Yıl Mim'inde bahsettiğim bir ameliyat vardı, hatırlıyor musunuz? Ameliyat için gerekli olan herr şeyi tamamladıktan sonra annem ve babam vazgeçtiler. Evet, vazgeçtiler. Maalesef. Ya da bilmiyorum, hayırlısı. Neyse işte babamın bildiği birisi varmış, bir de ona gözüktüm. Canımı bayağı bir acıttı, sağ olsun. 1 hafta dinlen dedi yapmamız gereken bazı şeyler söyledi. Ben de evde kaldım, annemin yardımıyla yapıyoruz. Öyle yani, bu  yüzden evdeyim. Finallerim için korkuyorum. Çalışamıyorum da zaten adam akıllı, ben de dizi- film izliyorum. Ne kadar harika değil mi? 

    Haftanın başında izleyecek bir şeyler arıyordum. Hatta dedim ki acaba baştan Tsubasa izlemeye falan mı başlasam. Çok severdim ben küçükken Tsubasa. Bizim binada 2 tane çocuklu aile vardı; bir kız kardeşimle ben, bir de başka bir daireden iki abi- kardeş. 2 kız 2 erkektik ve karşı tarafın abisi benim için de abi niteliği taşıdığı için onların dediği oluyordu genelde:) Ben futbol oynayarak büyüdüm, hahah:) Bir süre sonra gerçekten iyi olmuştum ama bu işte; çok iyi bir kaleciydim bence:) 

    Tsubasa'nın bölümlerine baktım, bizim Yumurcak Tv'de izlediğimiz Tsubasa çok eski geldi izleyesim gelmedi. Bir de 2018'de çıkmış, onu da bilmiyorum dublajı olmayınca da sanırım eskisi gibi hissedemedim. Bir de bölüm sayısı çok fazlaydı, biraz gözüm korkmuş olabilir. 

    Sonra işte Allah'ın işi; sevgili Duygu'nun Mekanı Blue Lock 2.sezon yorumunu paylaşmış. Blue Lock' un mangası benim alınacaklar listemin tozlu satır aralarında bekleyen bir mangaydı. Animesi olduğunu bilmiyordum ben, öğrenince dedim ki "İşte bu! Bunu izlemeliyim!" 

Z Takımı

BLUE LOCK

Tür: Spor, gerilim

Yönetmen: Tetsuaki Watanabe, Shunsuke Ishikawa 

Senarist: Taku Kishimoto

Yayın Tarihi: 9 Ekim 2022- güncel

Bölüm Sayısı: 24

    Ana karakterimiz İsagi Yoichi lisesinin futbol takımında oynamakta ve uluslararası turnuvalara katılmayı hedeflemektedir. Dünyanın en iyi forveti olmayı hayal eder. Ancak oynadıkları bir maçta kaybederler, İsagi'nin hayalleri suya düşer. Eve döndüğünde profesyonel sporcu olabilmesi için bir yere davet edildiğine dair bir belgeyle karşılaşır. Ertesi gün denilen yere gider. Jinpachi Ego adında bir adamın başlattığı "Blue Lock" adında bir proje için seçilen 300 kişiden biri olduğunu öğrenir. Projeye katılıp başarısız olurlarsa eleneceklerini ve elenenlerin de bir daha asla futbol oynayamayacaklarını duyunca katılmakta tereddüt eder, karşı çıkarlar. Ancak İsagi dünyanın en iyi forveti olma uğruna bu riski almaya karar verir, diğer seçilenler de onun arkasından gider. 

    Okuldaki antrenörlerinin "önemli olan takım olmak, beraber oynamak" dediği futbol için Jinpachi Ego tam tersini söyler.

    "Futbol, rakipten daha çok gol atmaktan ibaret. En çok golü atan kimse en iyi de odur. Sadece arkadaşlarınızla dostça oynamak istiyorsanız, kapı açık. Gidin." 

    "Dünyanın en büyük egoisti olmadığınız sürece dünyanın en iyi forveti olamazsınız."

    Adaylar seviyelerine göre sınıflandırılır. İsagi de son gruba, Z grubuna düşer. Diğer takımlarla, kendilerinden daha güçlü takımlarla oynayıp hayatta kalmaya, elenmemeye çalışırlar. Zaman geçtikçe egolarıyla beraber sahip oldukları özel yetenekler de gelişir. 



   Ben ba-yıl-dım! Çok heyecanlıydı bence. Ayrıca gereksiz uzatılmamış olması harikaydı. Bölümler de yaklaşık 15 dakika falandı. Çıtır çıtır izledim gitti. 

    Karakterlerin içsel çatışmalarını ve gelişimlerini izlemek de keyifliydi. Hepsinin bir uyanış zamanı, zincirlerini kırdıkları zaman vardı. 

    Ben tüm karakterleri sevdim. Hepsinin apayrı yetenekleri var, hepsi birbirinden özel. Ama tabii ki birkaç kayırdıklarım da yok değil:) 

İsagi'nin gelişine şutu:)


    Evvela İsagi tabii ki:) Adam başrol, sevmek zorunda gibi bir şeyiz zaten:) İsagi'yle alakalı en sevdiğim şey herkesi bir arada tutmak için çabalaması ve hep kendini daha da geliştirmek için uğraşması. 



    Şimdi ilk İsagi dedim ama İsagi'den daha çok sevdiğim biri varsa o da Nagi'dir. Doğuştan gelen saf bir yetenek adeta:) Hiç kasmadan oynaması, havadayken topu kontrol etmesi üstüne üstlük bir de havada şut çekip gol atması... Diyecek bir şey bulamıyorum. Harika! Ayrıca çok şeker ve komik de bence. Birinci favorim Nagi<3

Havada yakaladı, döndü, şut çekti!

    Ve üçüncü favorim de Chigiri! Hayır güzelliğine vurulmadım, desem yalan olabilir. Tabii ki o da var. Saçlarının rengi çok güzel değil mii?



    Ayrıca kendisinde Sonic hızı var:) Bu yeteneği de diğerlerine fark arttıran bir yetenekti bence. 

                                     


    

    Diğer karakterleri de seviyorum ama bu üçü benim en sevdiklerim.  

    Diğer karakterlerden Gurimi İgarashi bana Tsubasa'daki İshizaki'yi anımsattı.




   Bir de Bachira var. O da çok iyi oynuyor. Ama onun canavarlı oyunu beni biraz korkutuyordu ne yalan söyleyim. 



  

 "Birini değiştirmek için ne yaparsan yap onu değiştiremezsin. Yani değişmesi gereken her zaman sen oluyorsun. Eğer bir şeyleri değiştirmek istiyorsan tek yolu bu. Hedefe giden ışığı göremiyorsam o zaman ışık olmam gerekir." (17.bölüm)


    "Yenilgi, rekabet dünyasında var olması gereken basit bir olgudur. Dünyanın en iyi forveti için bile her maçı kazanmak imkansızdır. Önemli olan yenilgiden ne çıkardığınızdır." (18.bölüm)

    "Eğer hayatınızı hayallerinize ulaşmak için yaşamazsanız, hayatın bir anlamı kalmaz. İşte bu yüzden yenilgi, hayalleriniz için bir kavşak noktasıdır." (18.bölüm)




    Henüz ilk sezonunu izledim ve çook sevdim. 10/10.  2.sezonuna haftaya falan başlarım diye düşünüyorum. İzledikten sonra 2.sezon hakkındaki düşüncelerimi de paylaşırım inşaallah. 

    Bu arada Blue Lock (mangası) 2021 yılında 45. Kodansha Manga Ödülü'nü shonen kategorisinde kazanmış. 


    Siz Blue Lock'u izlemiş miydiniz? Sevmiş miydiniz? Sizin favorileriniz hangileri? İzlemeyi düşünür müsünüz? Yorumlarda buluşalım! Bir sonraki yayında görüşmek üzere, hoşça kalıın!

0 comments

Sude

Popüler Yayınlar

Ağaç Ev Sohbetleri #230 "Geleneksel Kültürü Korumak Önemli Midir?"

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? Umarım günleriniz verimli geçiyordur, hayatınızdan memnun olduğunuz zamanlar geçirebiliyorsunuzdur.     Sevgili DeepTone tarafından düzenlenen Ağaç Ev Sohbetleri'nde bu haftanın konusu;       "Geleneksel kültürü korumak önemli midir?"      Ben geleneksel kültürü korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu dediğim elbette ki hep eskide kalmak  demek değil. Dünyayı, gündemi, yenilikleri takip edeceğiz ancak tamamen Batılılaşma, modernleşme adı altında da kendi özümüzü terk etmeyeceğiz demek istiyorum.      Geçenlerde okuduğum bir kitaptan örnek vermek istiyorum. Kitabın yazımı çok iyiydi ancak sanki çeviri kitap okuyormuş gibi hissettim. Şimdi bu kötü bir şey mi yoksa bir başarı mı? Evet, bence bu bir başarı. Ama şahsi düşüncem olarak ben yerli bir kitap okuyorsam bunu hissetmek isterim. Kitabı okurken sanki Amerika'nın bu üniversite temalı filmlerinden izliy...

BCP- Ocak| Scrubs Dizi Yorumu

        Selam! Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?     Geçen sene yoğunluktan dolayı BCP'ye katılmamayı tercih etmiştim. Tabii ki hayatım hala yoğun bir şekilde geçiyor ancak bu sene yoğunluklarımın hobilerimin önüne geçmesine izin vermek istemiyorum.(Ne kadar çok "yoğun" dedim de mi?) Yeni yıl kararı:)     Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun kitap, dizi ya da film izleyip yorumluyoruz.      Ocak ayının teması; komedi, mizah ve müzik idi. Ben bu ay izlediğim bir diziden bahsetmek istiyorum. Bir komedi dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Yer yer müzik temasını da kaplıyor.     SCRUBS Tür: Komedi Proje Tasarımcısı: Bill Lawrence Başrol Oyuncuları: Zach Braff, Sarah Chalke, Donald Faison, Judy Reyes, John C. McGinley, Ken Jenkins, Neil Flynn. Ülke: ABD Bölüm Sayısı: 182 Gösterim Süresi: 21 dakika Yayın Tarihi: 2 Ekim 2001- 17 Mart 2010    J.D ve Turk çocuk arkada...

Birkaç Film Yorumu

      Herkese merhabalar efendiim! N'aptınız, nerelerdesiniz? Anlatın bakalım.      Uzun süredir izlediğim filmlerden bahsetmemiştim. Birikmiş hayli bahsedilmemiş filmler de olunca birkaç tanesinden hızlıca bahsetmek istedim.  MEŞHUR HAYALET ERNEST Orijinal Adı: We Have A Ghost Yönetmen: Christopher Landon Senarist:   Christopher Landon Başrol Oyuncuları: Jahi Di'Allo Winston, David Harbour, Anthony Mackie Tür: Macera, Komedi, Aile, Fantastik Süre: 2 saat 7 dakika      Amerikalı ailemiz çok büyük hayallerle yeni bir eve taşınır. Şanslarına ev hayaletli çıkar. Ancak onlar kendilerinden önceki ev sahipleri gibi evden kaçmak/ taşınmak yerine hayaletle arkadaş olmaya karar verirler. Hayalet Ernest sayesinde sosyal medyada ün kazanmaya başlarlar. Bir yandan da Ernest'in geçmişini araştırırlar.      Ailecek izlenebilecek hoş, keyifli bir yapımdı, diye hatırlıyorum. Ben bu filmi geçen sene veya ondan ön...