Öne Çıkan Yayın

Evin İçine Yağan Kar

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuuz? Günleriniz nasıl geçiyor, nelerle meşgulsünüz? Tatil planınız var mı ya da memlekete mi gittiniz? N'aptınız n'ettiniz gelin biraz sohbet edelim.      Bana soracak olursanız çok şükür ben de iyiyim. Yuvarlanıp gidiyoruz işte:) Evde olmaktan son derece memnunum. Umarım şehir dışına çıkmak gibi bir şey yapmayız. Şu an öyle bir düşüncemiz var gibi durmuyor ancak pek belli de olmuyor bazen bir anda baş gösteriveriyor.      Dün akşam odamda kendi kendime takılıyordum. Blogda bazı değişiklikler yapmak istiyordum onunla alakalı bir şeylere baktım, denedim derken istediğim resmi yapay zekaya da yaptırabileceğimi fark ettim ve küçük bir paragrafla komut verdim. Hatırladığım kadarıyla şöyle yazmıştım: " Sallanan sandalyesinde çayını içerken diğer eliyle gözlüğünü düzelten kız kitap okuyor." tarzında bir cümleydi. Ve işte çıkan ilk tasarımlar...     Çok istediğim sonucu alamamıştım açıkçası. Çok ...

BCP- Ocak| Film Yorumu


    Herkese selam! Nasılsınıız? Ben iyiyim, teşekkür ederim.

    Bugün 2025'in ilk Blogları Canlandırma Projesi ile geldim. Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun olarak kitap, dizi, film vs. okuyup/ izleyip kendi yorumlarımızı paylaşıyoruz. Projeye katılan diğer blog arkadaşlarımıza ziyarete gidip bloglardaki etkileşimi arttırmayı hedefliyoruz. 

    Ocak ayı temalarımız ise panayır, festival, fuar, müzik, dans, kermes, yemek, etkinlik vb. içeren eserler. Ben de temalara uygun olacağını düşündüğüm The Circus filmini izledim.

Kaynak: beyazperde.com
THE CIRCUS (Sirk)

Vizyon Tarihi: 1928 yılı

Yönetmen: Charles Chaplin

Senarist: Charles Chaplin

Tür: Komedi, Dram, Romantik

Süre: 1 saat 12 dakika

Oyuncular: Charles Chaplin, Al Ernest Garcia, Merna Kennedy

    Charles Chaplin'nin hem senaristliğini hem yönetmenliğini yaptığı bir film. Aynı zamanda filmde kullanılan müzikleri de kendisinin yapmış olmasıyla beraber başrolü de o oynar. 

    Benim izlediğim ilk sessiz filmdi sanırım. Aynı zamanda izlediğim en eski film. Z kuşağı olmamın da verdiği bir etkiyle pek bana hitap eden bir film değildi:) Ben izlerken çok da keyif alamadım ne yazık ki. Ancak filmi izledikten sonra küçük bir araştırma yaptım ve öğrendiğim şeyler beni çok etkiledi. 

    Bu film Charles Chaplin'e ilk akademi ödülünü kazandırmış olmasına rağmen Chaplin bu filmi hatırlamamayı tercih ediyormuş. Bunun nedeni de film çekilirken yaşadığı zorlu zamanlar. Çekimlere başlamadan önce bir fırtına sebebiyle sirk çadırı mahvolmuş, çekimlerin 9. ayında çıkan bir yangından dolayı set yanmış, o sıralar kızıyla da arası kötüymüş. Ve bunlar gibi birkaç sebep daha... 

    Yaşadığı onca aksiliğe rağmen filmi bitirmeyi başarmış. Filmin yapıldığı zamanları göz önüne aldığımda çok da başarılı bir film. 

    Tam bilemiyorum ama belki de son sessiz filmlerdendir. 1920'lerin sonuna doğru sesli filmler ortaya çıkmaya başlamış. Sesli filmlerin ilk örneği de 1927' de çıkan Alan Crosland' in Caz Şarkıcısı ( The Jazz Singer, 1927) filmiymiş. 

    Gerçi 1936' da falan çıkan sessiz filmleri de varmış. Bu sessiz yapımlar ne zamana kadar devam etmiştir bilemiyorum ama 1920'lerin sonuna doğru senkronize sesli diyaloğa geçiş yapılmış. Sessiz sinemadaki abartılı oyunculuk sesli sinema ile yerini diyaloglara bırakmış. Sinemanın seyirciye etkisi diyalogun etkisi ile daha da çok arttırılmış.



    Siz daha önce sessiz sinema izlemiş miydiniz? Sevdiniz mi, neler düşünüyorsunuz sessiz sinema ile alakalı? Duyguları aktarmayla alakalı sesli/ sessiz hangisinin daha iyi olduğunu düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! Bir sonraki yayına dek hoşça kalıın:)

 

8 comments

  1. Çok severek izlerdim ama şimdilerde baya ara verdim çok güzeldi sessiz filmler acaba bizler çocuktuk ondan mı güzel geliyordu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsana çocukluk anıları genellikle güzel ve özlenesi gelmiştir. Belki geçmişe olan özlemimizden belki de bazı sahnelere herkesin kendi yorumunu yapabileceğinden güzel geliyordur:)

      Sil
  2. televizyonda izlemiştim şarlo filmleri, altına hücum adlı filmi çok ünlü, bir de yürüyüşü, bir de harold lloyd diye biri var aynı şarlo gibi filmleri var :) ama eski tabii hepsi, ya 2025 ten önceki bütün filmler bile eski geliyor bana :) BCP Ocak için iyi bulmuşsun konu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eveet yürüyüşü:) Benim izlediğim ilk Chaplin filmiydi, devamı gelir mi, ne zaman gelir Allah bilir:)

      Benim için bi' 2018'den öncesi sanırım daha eski diyebileceğim yıllar oluyor. Zaman algım bi' acayip benim. 2018 mesela, çok yakınmış gibi geliyor ama 7 yıl öncesi. Hey gidi günler:)

      Evet ya benim de içime çok sindi:) Teşekkür ederim:)

      Sil
  3. X kuşağı olarak benim de sessiz filmlerle pek alakam yoktu. Televizyonda Şarlo filmleri çıkardı. Kısa oluyordu sanırım. Pek de izlemiyordum, hatırlayamıyorum konularını. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim izlediğim de 1 saat civarıydı. Televizyonda karşıma çıksa geçerdim muhtemelen ama kendim için yeni bir şey denemek istedim. Hatta filmin başında acaba daha keyif alabileceğim başka bir şey bulamaz mıyım diye de düşündüm. Ama şu an sonuçtan mutluyum. Hem minik bir araştırma yapmama vesile oldu hem de farklı bir kültürü deneyimlemiş oldum.
      Yorumunuz ve ziyaretiniz için çok teşekkür ederim:)

      Sil
  4. Chaplin’in bu filmi çekerken yaşadığı zorlukları bilmiyordum, çok ilginçti. Sessiz sinema, abartılı mimikler ve beden diliyle duyguları yansıtması açısından çok özel bir sanat bence. Ben de birkaç sessiz film izlemiştim, özellikle Metropolis ve The Kid etkileyiciydi. Belki bir gün The Circus’a da bir şans veririm. Emeğine sağlık! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Metropolis ve The Kid filmlerine de bir bakayım. Sessiz sinemayla alakalı düşüncelerimi oturtmama yardımcı olabilirler. Henüz yalnızca bir film izlediğim için kesin bir yargıya varmakta aceleci davranmak istemiyorum. Önerileriniz için çok teşekkür ederim:)

      Sil

Senin düşüncelerin de benim için önemli. Onları benimle paylaşmaya ne dersin :)

Sude

Popüler Yayınlar

Ağaç Ev Sohbetleri #230 "Geleneksel Kültürü Korumak Önemli Midir?"

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? Umarım günleriniz verimli geçiyordur, hayatınızdan memnun olduğunuz zamanlar geçirebiliyorsunuzdur.     Sevgili DeepTone tarafından düzenlenen Ağaç Ev Sohbetleri'nde bu haftanın konusu;       "Geleneksel kültürü korumak önemli midir?"      Ben geleneksel kültürü korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu dediğim elbette ki hep eskide kalmak  demek değil. Dünyayı, gündemi, yenilikleri takip edeceğiz ancak tamamen Batılılaşma, modernleşme adı altında da kendi özümüzü terk etmeyeceğiz demek istiyorum.      Geçenlerde okuduğum bir kitaptan örnek vermek istiyorum. Kitabın yazımı çok iyiydi ancak sanki çeviri kitap okuyormuş gibi hissettim. Şimdi bu kötü bir şey mi yoksa bir başarı mı? Evet, bence bu bir başarı. Ama şahsi düşüncem olarak ben yerli bir kitap okuyorsam bunu hissetmek isterim. Kitabı okurken sanki Amerika'nın bu üniversite temalı filmlerinden izliy...

BCP- Ocak| Scrubs Dizi Yorumu

        Selam! Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?     Geçen sene yoğunluktan dolayı BCP'ye katılmamayı tercih etmiştim. Tabii ki hayatım hala yoğun bir şekilde geçiyor ancak bu sene yoğunluklarımın hobilerimin önüne geçmesine izin vermek istemiyorum.(Ne kadar çok "yoğun" dedim de mi?) Yeni yıl kararı:)     Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun kitap, dizi ya da film izleyip yorumluyoruz.      Ocak ayının teması; komedi, mizah ve müzik idi. Ben bu ay izlediğim bir diziden bahsetmek istiyorum. Bir komedi dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Yer yer müzik temasını da kaplıyor.     SCRUBS Tür: Komedi Proje Tasarımcısı: Bill Lawrence Başrol Oyuncuları: Zach Braff, Sarah Chalke, Donald Faison, Judy Reyes, John C. McGinley, Ken Jenkins, Neil Flynn. Ülke: ABD Bölüm Sayısı: 182 Gösterim Süresi: 21 dakika Yayın Tarihi: 2 Ekim 2001- 17 Mart 2010    J.D ve Turk çocuk arkada...

Birkaç Film Yorumu

      Herkese merhabalar efendiim! N'aptınız, nerelerdesiniz? Anlatın bakalım.      Uzun süredir izlediğim filmlerden bahsetmemiştim. Birikmiş hayli bahsedilmemiş filmler de olunca birkaç tanesinden hızlıca bahsetmek istedim.  MEŞHUR HAYALET ERNEST Orijinal Adı: We Have A Ghost Yönetmen: Christopher Landon Senarist:   Christopher Landon Başrol Oyuncuları: Jahi Di'Allo Winston, David Harbour, Anthony Mackie Tür: Macera, Komedi, Aile, Fantastik Süre: 2 saat 7 dakika      Amerikalı ailemiz çok büyük hayallerle yeni bir eve taşınır. Şanslarına ev hayaletli çıkar. Ancak onlar kendilerinden önceki ev sahipleri gibi evden kaçmak/ taşınmak yerine hayaletle arkadaş olmaya karar verirler. Hayalet Ernest sayesinde sosyal medyada ün kazanmaya başlarlar. Bir yandan da Ernest'in geçmişini araştırırlar.      Ailecek izlenebilecek hoş, keyifli bir yapımdı, diye hatırlıyorum. Ben bu filmi geçen sene veya ondan ön...