Öne Çıkan Yayın

Evin İçine Yağan Kar

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuuz? Günleriniz nasıl geçiyor, nelerle meşgulsünüz? Tatil planınız var mı ya da memlekete mi gittiniz? N'aptınız n'ettiniz gelin biraz sohbet edelim.      Bana soracak olursanız çok şükür ben de iyiyim. Yuvarlanıp gidiyoruz işte:) Evde olmaktan son derece memnunum. Umarım şehir dışına çıkmak gibi bir şey yapmayız. Şu an öyle bir düşüncemiz var gibi durmuyor ancak pek belli de olmuyor bazen bir anda baş gösteriveriyor.      Dün akşam odamda kendi kendime takılıyordum. Blogda bazı değişiklikler yapmak istiyordum onunla alakalı bir şeylere baktım, denedim derken istediğim resmi yapay zekaya da yaptırabileceğimi fark ettim ve küçük bir paragrafla komut verdim. Hatırladığım kadarıyla şöyle yazmıştım: " Sallanan sandalyesinde çayını içerken diğer eliyle gözlüğünü düzelten kız kitap okuyor." tarzında bir cümleydi. Ve işte çıkan ilk tasarımlar...     Çok istediğim sonucu alamamıştım açıkçası. Çok ...

Eylül Ayı Challange (2)

 


6- Şunu görmeden/yapmadan ölmek istemem, dediğiniz şey nedir?

Hayalleri sayesinde hayata tutunan, umut etmeye devam eden bir balık burcu olarak kurduğum hayalleri gerçekleştirmeden, içime sinen bir hayat yaşamadan ölmek istemezdim. Çoğu kişi de böyle isterdi sanırım.
 
7- Çocukluğunuzdan hatırladığınız ilk şey nedir?

Hatırladığım ve çok eski anılar olduğunu düşündüğüm birkaç hatıra var aslında ama aralarındaki kronolojik sıradan emin olamadığım için 2 tanesini anlatmak istiyorum. 
Birisi yaklaşık 3.5 yaşlarıma tekabül ediyor. Kardeşimin doğduğu gün hastahanenin önündeki bir bankta ayağımı babaannemin bacağına uzatmış kafamı da babamın bacağına koymuş ve uyumuştum. Sonra da amcamla beraber anneme gül almıştık:) Ama yapay çiçekti:)
Diğer hatırladığım şey de bir gün uyandığımda kardeşimi beşiğinde bulamamıştım. Tüm eve bakındığım halde yoktu Anneme sorduğumdaysa annem de babamın onu çöpe atmaya götürdüğünü söylemişti:) Sonra ben bayağı bir ağlamıştım. Büyükbabamgile gitmişler meğersem:)

8- Biri vardı değil mi "bu insan" olmanızı sağlayan kimdi o?

Bence "bu insan" olmamı sağlayan "bir insan" yok. Şu ana kadar yavaş yavaş evrildiğim "bu insan" üzerinde çok sayıda insanın emeği var diye düşünüyorum. Kimi çok sevdiğim ve beni büyük hayal kırıklığına uğratan insanlar, kimi de zaten en başından beri hiç hazzetmediğim  insanlardı. Ha tabii ki her şey kötü şeyler yaşayarak değişmedi. Nasihatleriyle, daha ben yaşamadan kendi deneyimleriyle bana yardımcı olan kişiler de varlardı çok şükür. 
 
9- Bize bir nasihat vermenizi istesek?

Bence kim ne derse desin insan kendi doğrusundan vazgeçmemeli. Tabii ki her zaman kendi bildiğimizi okumalıyız diğer insanları hiç dinlememeliyiz demiyorum. Hatta farklı fikirler ve bakış açıları görmek çok daha güzel bir şey. Ama bu hayat bizim hayatımız ve kendi hayatımızda söz sahibi olması gereken kişi de biziz. Herkes gider biz kendi kendimizle baş başa kalırız.. Bu yüzden kendi içsel huzurumuz için önceliği kendimize vermemiz gerektiğini düşünüyorum.
 
10- Bloğunuzun başkaları tarafından okunduğunu bilmek size nasıl duygular yüklüyor?

Olumlu duygular hissediyorum; memnuniyet, umut, mutluluk gibi. Bazı konularda göremediğim saygıyı burada görmek güzel. İnsanlarla samimi ve seviyeli bir şekilde iletişimde bulunabilmek de beni iyi hissettiren şeyler arasında:)
 
11- Hayattaki en zor şey nedir?

Ay hayat çok zor ya:) Nereden başlasam:) Bence hayatta zor olan çok fazla şey var ama olay bakış açısında bitiyor bence. Olayların bizi ve duygularımızı değil de bizim onları yönlendirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Ne yazık ki bu konuda başarılı olmak her zaman mümkün olamayabiliyor. Bunun ilk adımının da kabullenmekten geçtiğini düşünüyorum ben. Başımıza gelen şeyi kabullendikten, sindirdikten sonra daha mantıklı düşünebiliyor, çözüm yolları aramaya başlayabiliyoruz sanki. Yani bence hayattaki en zor şey başımıza gelen zor şeylerin bir çok insanın başına gelebileceğini ve bunun bir çıkmaz sokak olmadığını algılama aşamasını atlatmak olduğunu düşünüyorum. Ama nasıl olduğu konusunda tamamen daima işe yarayan  bir çözüm yolum yok...
 
12-Karar verme sürecinde düşünceler mi? sezgiler mi?

Ben 6.hissi çok da kuvvetli olan biri değilim. Bu yüzden sezgilerle hareket etmek benim için pek iş görür bir yol değil. 
 
13- Bugün kendi çektiğin beğendiğin bir fotoyu paylaşır mısın?

Bugün öyle resmini çekecek bir şey karşılaşmadım. Ama geçen seneyi bana biraz daha katlanılır kılan bir minnoşu göstermek istiyorum size de:)


14- Hiç kimsenin duymadığı kitaplar arasında en sevdiğiniz hangisidir?

Kimsenin duymadığı kitaplar okumak konusunda çok iyi değilim bence ama bu senenin baş kısımlarında görür görmez ben de aşırı merak uyandıran bir kitap görüp hiç yorum olmamasına rağmen yine de almıştım. Beklediğim gibi bir kitap değildi ama sanki daha mı güzeliydi bilmiyorum. Ben daha tarihi bir şeyler beklemiştim ama daha bilim kurgu gibi. Tam bilim kurgu denir mi onu da bilmiyorum ama ben okurken kendi kendime çok eğlenmiştim:) Ferman Akgül'ün Osmanlı Cadı'sı Tırnova isimli kitabı:) Evet o Manga'nın solisti olan Ferman Akgül. Siz hiç görmüş müydünüz kitabı ya da Ferman Akgül'ün kitap yazdığını hiç duymuş muydunuz bilmiyorum ama ben hiç bilmiyordum. Kitaptaki çizimler de klipleri anımsatıyor yer yer. Benim hoşuma gitmişti bir ara siz de bakın isterseniz.
 
15- Dünyanın en zor hissi nedir?

 Bence dünyanın en zor hissi zulme ve haksızlığa dur diyememe, gücünün yetmemesi, o çaresizlik hissidir.

16- Dostoyevski "Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!" der. Sizin alışamadığınız bir şey var mı?

Aslında alışıyorum. Ya da alıştığımı sanıyorum bilmiyorum. Alışsam bile bazen bazı şeyler hala garip gelebiliyor. Mesela bazen o kadar kolay eleştiriler yapılıyor ki bazı kişilerin hayatına karşı bu benim çok garibime gidiyor yani. Yaptığı yanlışsa da düzgünce uyarır bunu yaymazsın ha uyardığın halde yapıyorsa da bu onun hayatı yani bize ne ki. Bu duruma alışamıyorum galiba. Keşke herkes kendi hayatına odaklansa diye düşünüyorum. Bazen zor oluyor galiba onu da bilmiyorum. Sanırım alışamadığım bazı şeyler var hala...
 
17- Komşular roman karekteridirler, var mı böyle bir komşun.? 

Açıkçası buraya taşındığımızdan beri benim pek buradaki komşularla bir iletişimim olmadı. Çoğunu tanımam demeyim 2 ya da 3 tane anca tanıdığım var. Tanımak dediğim de gördüğüm falan. Ama önceki oturduğumuz yerdeki komşularıma bakacak olursak bence onlardan güzel roman karakterleri olurdu:) Alt komşumuz çok komik, eğlenceli biriydi. Biraz argosu da vardı:) Sinir bozucu anlarda bile sinirlenişi beni çok güldürürdü yani. Karşı komşumuz tek başına yaşıyordu. Biraz gizemli bir havası vardı benim için o zamanlar. Üst kattaki abla ve annem çok iyiydiler. Çocuklarıyla da biz çok iyiydik. Her gün sabahtan akşama kadar dışarıdaydık. Binanın yanında park vardı oraya gelen çocukları kandırıyorduk falan. Allah'ım ne rezil ama ne eğlenceli günlerdi. Çocukları ağlatıp kaçırttırıyorduk onların babası sünnetçi diye:)) Tabii ki ben uslu bir kızdım bu fikirler hep onların başının altından çıkıyordu:) Sonra müzik öğretmeni olan bir abla falan vardı. Güzeldi ya... Çocukluğum güzel geçti. Ama burayı gerçekten bilmiyorum. Burada daha çok kendi kendime eğlenmeyi öğrendim sanırım. Çok da şikayetçi sayılmam. 
 
18- Söylemekten kaçındığın kelimeler var mı?

Öyle belli başlı pek bir kelime yok aslında ama bazen anne ve baba demekten onlarla alakalı şeylerden bahsetmekten çekindiğim oluyor. Son bir kaç yılda anne ve babasını kaybeden çok sevdiğim insanlar tanıdım ve onları incitmekten korkuyorum sanırım. 
 
19- Enerjinin sıfırlandığını anlarsan ne yaparsın?

"Allah'ım lütfen böyle olmak istemiyoruum" diye sızlanırım:) Gerçekten yapabildiğim max şey bu:) Ya da şey yapıyorum beni böyle gaza getirecek videolar falan izlemeye çalışıyorum. Ama eğer çok vahim bir durumsa onlar da bir işe yaramıyor. Zaman her şeyin ilacı:) Bu konuda iyi değilim ya.
 
20- İyi ki itiraz ettim dediğin bir konu var mı?

Var. Ama hiçbir işe yaramadı. Zaten insan gibi iletişim kurabilseydik itiraz etmeme gerek bile kalmayacaktı. Vardır daha da bu bahsetmeden bahsettiğim şey benim için en büyük ve benden hiç beklenmeyecek bir itirazdı. Ama işte... 

21-Şu an okuduğun kitaptan, dinlediğin şarkıdan, izlediğin filmden bir replik paylaşır mısın?
Daha yeni kitaba başlamadım ama yenice bitirdiğim bir kitaptan alıntı paylaşayım. "Elbette dünyada sayısız Sihir olmalı," dedi bir gün bilgiç bir tavırla, "ama insanlar bunun neye benzediğini veya nasıl yapılacağını bilmiyor. Belki de başlangıç, güzel şeyler meydana gelinceye kadar güzel şeyler olacağını söylemektir sadece."

22-Fobin var mı?

 Henüz keşfedebildiğim belli başlı bir fobim yok. Zaman zaman değişiyor bir de benim korktuğum şeyler ya. O anki ruh halime göre bile daha cesur olabiliyorum:) Her böcek değil ama bazı böcekler gerçekten kaçma hissi uyandırabiliyor içimde.

23- Yarın kendini daha iyi hissetmek için bugün ne yapabilirsin?

 Yapılacaklar listemi tamamladıysam, boş boş durmadıysam bir gün boyunca yarın kendimi efsane iyi hissederim. Yani herhalde öyle olurdu:)

24- Nelere şükrediyorsun?

 Elhamdülillah şükredecek çok şeyimiz var. Şu an hayallerimden iki tanesini gerçekleştirdim bile çok çok şükür. Devamı da gelecek Allah'ın izniyle. Hayattayım, nefes alabiliyorum, hala umut edebilecek gücüm var çok 
şükür. Hala delirmedim falan:)

25- Seni yüksek sesle ne güldürür?

 Beni yüksek sesle güldürmek çok da zor bir şey değil ya. Ben aşırı gülen bir kişiyim zaten:) Zerre komik olmayan bir şeye bile saatlerce gülebilecek potansiyele sahibim. Ruh sağlığıma göre değişiyor:))

26- Canın yansa bile doğruyu söyler misin?

 Soruda bahsedilen durum tam olarak nasıl bir şey pek anlamadım ama söylerim. En fazla biraz döndürürüm. Yani tamamen yalan söyleyebilmek değil ama söylediğim doğrularla onun algısını başka bir şeye çevirmek diyebiliriz:) Yalan söylesem de sonradan gidip aslında öyle değildi derim. Belki ilk anda cesaretimi toplayamazsam falan. Yalan çok benlik bir şey değil her şey iyice sarpa sarıyor gibi geliyor. Paşa paşa gider azar yiyeceksem yer özür diler kendimi affettiririm genelde.

27- Uyuyamadığın zaman ne düşünürsün?

 Genelde aynı şeyleri düşünerek uyurum zaten. Eğer o an kafama takılan bir sorun var da onu düşündüğüm için uyuyamıyorsam her gece kurduğum hayalleri düşünmeye başlarım. Çok başarılı olmuşum, okullarım bitmiş, sevdiğim şeyleri yapıyorum falan bu bana çok iyi geliyor. Sanki çektiğin şeylerin hiçbiri boşuna değil sonu güzel olacak demek gibi kendime. 

28- Utanç verici bir anda arkadaşına nasıl yardım edersin?
 Duruma göre değişmekle beraber insanların dikkatini farklı bir yöne çekmeye, onu susturmaya, kimse fark etmeden değiştirmeye falan çalışırım herhalde. Ama bazen yapılabilecek şeyler olamayabiliyor tabii...

29- Hayattan en son neyi öğrendin?

 Kimseye güvenmemek, kimseye körü körüne bağlanmamak. Bu aslında en son öğrendiğim şey değil ama sağ olsun evren unutturmamak için sürekli beni dürtüklüyor gibi hissediyorum.

30- En son dinlediğin podcast nedir?

Furkan Özdemir'den şiir dinlemişim sanırım. Bir de AkademikLink'den Eylül ayı konularıyla alakalı olan podcasti dinlemişim:)


Eylül ayı challangecını Kasım'da yayımlamayan da ne bileyim yani:) Gecikmeden dolayı affınıza sığınır, bu güzel soruları için Yüreğimin İklimi bloğuna teşekkürlerimi sunarım<3

6 comments

  1. Samimi bir paylaşım Keyifle okudum 💐 komsuluklar binanın whatsap aidat gruplarina indirgenmiş gibi geliyor bana başka türlü komşuluk kalmadı 😔

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babam için o var en azından ama benim için o da yok:) Yorumun için teşekkür ederim<3

      Sil
  2. Cevaplar için sağol, aylar sonra rastlamak güzeldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz gecikti ama yine de yarım bırakmak istemedim. Ben tekraren çok teşekkür ediyorum, cevaplarken çok keyif aldım:)

      Sil
  3. şirin anılar :) hayallerine kavuşursun kiii :)

    YanıtlaSil

Senin düşüncelerin de benim için önemli. Onları benimle paylaşmaya ne dersin :)

Sude

Popüler Yayınlar

Ağaç Ev Sohbetleri #230 "Geleneksel Kültürü Korumak Önemli Midir?"

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? Umarım günleriniz verimli geçiyordur, hayatınızdan memnun olduğunuz zamanlar geçirebiliyorsunuzdur.     Sevgili DeepTone tarafından düzenlenen Ağaç Ev Sohbetleri'nde bu haftanın konusu;       "Geleneksel kültürü korumak önemli midir?"      Ben geleneksel kültürü korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu dediğim elbette ki hep eskide kalmak  demek değil. Dünyayı, gündemi, yenilikleri takip edeceğiz ancak tamamen Batılılaşma, modernleşme adı altında da kendi özümüzü terk etmeyeceğiz demek istiyorum.      Geçenlerde okuduğum bir kitaptan örnek vermek istiyorum. Kitabın yazımı çok iyiydi ancak sanki çeviri kitap okuyormuş gibi hissettim. Şimdi bu kötü bir şey mi yoksa bir başarı mı? Evet, bence bu bir başarı. Ama şahsi düşüncem olarak ben yerli bir kitap okuyorsam bunu hissetmek isterim. Kitabı okurken sanki Amerika'nın bu üniversite temalı filmlerinden izliy...

BCP- Ocak| Scrubs Dizi Yorumu

        Selam! Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?     Geçen sene yoğunluktan dolayı BCP'ye katılmamayı tercih etmiştim. Tabii ki hayatım hala yoğun bir şekilde geçiyor ancak bu sene yoğunluklarımın hobilerimin önüne geçmesine izin vermek istemiyorum.(Ne kadar çok "yoğun" dedim de mi?) Yeni yıl kararı:)     Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun kitap, dizi ya da film izleyip yorumluyoruz.      Ocak ayının teması; komedi, mizah ve müzik idi. Ben bu ay izlediğim bir diziden bahsetmek istiyorum. Bir komedi dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Yer yer müzik temasını da kaplıyor.     SCRUBS Tür: Komedi Proje Tasarımcısı: Bill Lawrence Başrol Oyuncuları: Zach Braff, Sarah Chalke, Donald Faison, Judy Reyes, John C. McGinley, Ken Jenkins, Neil Flynn. Ülke: ABD Bölüm Sayısı: 182 Gösterim Süresi: 21 dakika Yayın Tarihi: 2 Ekim 2001- 17 Mart 2010    J.D ve Turk çocuk arkada...

Birkaç Film Yorumu

      Herkese merhabalar efendiim! N'aptınız, nerelerdesiniz? Anlatın bakalım.      Uzun süredir izlediğim filmlerden bahsetmemiştim. Birikmiş hayli bahsedilmemiş filmler de olunca birkaç tanesinden hızlıca bahsetmek istedim.  MEŞHUR HAYALET ERNEST Orijinal Adı: We Have A Ghost Yönetmen: Christopher Landon Senarist:   Christopher Landon Başrol Oyuncuları: Jahi Di'Allo Winston, David Harbour, Anthony Mackie Tür: Macera, Komedi, Aile, Fantastik Süre: 2 saat 7 dakika      Amerikalı ailemiz çok büyük hayallerle yeni bir eve taşınır. Şanslarına ev hayaletli çıkar. Ancak onlar kendilerinden önceki ev sahipleri gibi evden kaçmak/ taşınmak yerine hayaletle arkadaş olmaya karar verirler. Hayalet Ernest sayesinde sosyal medyada ün kazanmaya başlarlar. Bir yandan da Ernest'in geçmişini araştırırlar.      Ailecek izlenebilecek hoş, keyifli bir yapımdı, diye hatırlıyorum. Ben bu filmi geçen sene veya ondan ön...