Öne Çıkan Yayın

Evin İçine Yağan Kar

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuuz? Günleriniz nasıl geçiyor, nelerle meşgulsünüz? Tatil planınız var mı ya da memlekete mi gittiniz? N'aptınız n'ettiniz gelin biraz sohbet edelim.      Bana soracak olursanız çok şükür ben de iyiyim. Yuvarlanıp gidiyoruz işte:) Evde olmaktan son derece memnunum. Umarım şehir dışına çıkmak gibi bir şey yapmayız. Şu an öyle bir düşüncemiz var gibi durmuyor ancak pek belli de olmuyor bazen bir anda baş gösteriveriyor.      Dün akşam odamda kendi kendime takılıyordum. Blogda bazı değişiklikler yapmak istiyordum onunla alakalı bir şeylere baktım, denedim derken istediğim resmi yapay zekaya da yaptırabileceğimi fark ettim ve küçük bir paragrafla komut verdim. Hatırladığım kadarıyla şöyle yazmıştım: " Sallanan sandalyesinde çayını içerken diğer eliyle gözlüğünü düzelten kız kitap okuyor." tarzında bir cümleydi. Ve işte çıkan ilk tasarımlar...     Çok istediğim sonucu alamamıştım açıkçası. Çok soluk gelmişti. Kız derken bir k

BCP- Mayıs| Martı, İnsan Neyle Yaşar Kitap Yorumu

  


    Herkese yine upuzuun bir aradan sonra merhaba! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? Biraz sohbet edelim zira çok özlendiniz sevgili dostlar.

    Mayıs ayı konumuz; Rus Edebiyatı/ Sineması, spordu. Sevgili Okurix en geç kendisinin yazdığını zannediyordu ta ki ben Haziran ayının bitmesine günler kala çıkıp gelene dek:) 

    Kitapları seçmiştim, okumuştum ancak zamanın azizliğine uğramıştım. Her zaman olduğu gibi geç olsun güç olmasın diyerek hatırladığım kadarıyla yorumuma başlıyorum.




        MARTI

Yazar: Anton Çehov

Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Çevirmen: Ataol Behramoğlu

Sayfa Sayısı: 93


    Bir yanda yıllardır bu işin içinde olan kendi tarzını oturtturmuş, herkes tarafından kabul görmüş tecrübeli bir yazar; diğer yanda ise alışılmışın dışında, yenilikçi "dekadan", genç bir yazar. Yeniliklere açık olmayan bir toplumun içine dahil olmakla beraber oğlunu desteklemeyen aktrist bir anne. Birbirinden farklı hayaller ve umutlar, düş kırıklıklarının yer aldığı bu eserde Çehov'un karakterler aracılığıyla edebiyata karşı olan görüşünü okuyoruz. Kitabın bir bölümünde sanki bir yazarla röportaj yapıyormuşum hissini veren bu kitaba puanım; 8/10.


    Alıntılar

"Siz tutucular, sanat alanında su başlarını tutmuşsunuz bir kere, kendi dışınızdakilere yaşama hakkı tanımıyorsunuz. Sadece kendi yaptıklarınızı kurala uygun ve gerçek sayıyorsunuz!"

"Çalışmaktan öyle bitkin düşmüşsünüz ki, kendi değerinizi kavramaya ne zamanınız ne de isteğiniz var."

"Kendimden rahat yoktur bana. Tanımadığım birilerine bal vermek için kendi hayatımı yok ettiğimi, en güzel çiçeklerimin tozunu yağmaladığımı, çiçeklerin kendilerini de koparıp köklerini ayaklarımın altında ezdiğimi hissederim."

"Herkes isteğine ve becerisine göre yazmakta özgürdür."

"Bomboş, derin bir kuyuya atılmış bir tutsak gibi, neredeyim, beni ne bekliyor bilmiyorum."

"Hayatı olduğu ya da olması gerektiği gibi değil, hayalimizde canlandırdığımız gibi betimlemek gerek."


        İnsan Neyle Yaşar?

     Yazar: L. N. Tolstoy

    Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

    Çevirmen: Koray Karasulu

    Sayfa Sayısı: 86

     

       Özetle öyküler yardımıyla ahlaki değerlerimizi sorgulatan, yer yer felsefe içeren bir edebi kurgu romanıdır. 

    Kitap hakkında ne dersem heyecanını kaçıracakmışım gibi geliyor o yüzden burayı kısa tutup direkt alıntılara geçmek istiyorum. Ama puan verecek olursak; 9/10.


Alıntılar

"Her insanın kendisi için kaygılanarak değil, sevgiyle yaşadığını öğrendim."

"Kıvılcımı söndürmezsen, ateşi zapt edemezsin."



    Siz bu kitapları okudunuz mu, neler düşünüyorsunuz? Umarım verimli bir yayın olmuştur. Bir sonraki yayında görüşene dek hoşça kalın, okur kalıın:)

16 comments

  1. tolstoyun öyküleri çok etkileyici yaa, yani sanki ders verir gibi :) hey bak, bcp haziranı yazdım dün, haziran teması da hoş :) yazarsın yine belki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet evet sanki bir çocuk kitabıyla dini bir kitabın karışımı hissiyati verdi bana.
      Yazmışsın gördüm gelecegim okumayaa:)
      BCP Haziran tam hayallerimdeki gibi olmayacak ama olacak inşallah: )

      Sil
  2. bir de bugünlerde yorumlarımız bazen spama düşüyor, arada bir kontrol etsene :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Iyi ki dedin yoksa görmeyecektim. Bu yorumu da spamden kurtardıım:)

      Sil
  3. İnsan neyle yaşar? Umut muydu? Okuyacağım uzun zamandır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazara göre insan, insan ile yaşar. Sevgisi, merhameti ile yaşar.

      Sil
  4. İkisi de okumak istediğim kitaplardı. Sıkılmayım diye klasikleri ara ara alıp okuyorum. Bunlar da aklımda, teşekkürler tanıtım için. :)

    YanıtlaSil
  5. tolstoy çok severim güzel seçimler olmuş teşekkürler tanıtım için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten bu kadar övülmeyi ve tanınmayı hak eden bir yazar. Beğenmene sevindim:))

      Sil
  6. En sevdiğim kitaplardan öyle güzel bahsetmişsin ki yeniden okuma isteğiyle doldum. Bu aralar yoğunluktan bloglara dönüş yapamadım kusura bakma lütfen

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah ne kusuru kapımız her zaman açık: ) Beğenmene sevindim, tekraren beklerim :))

      Sil
  7. Görüyorum ve artırıyorum. Ben mayıs yazısını temmuzda yazarak en geç yazan kişi olacağım :-)

    İki kitabı da okudum. Hatta İnsan Neyle Yaşar'ı öğrencilerimle beraber okuduk. Ortaokul seviyesindeki çocuklar için güzel bir tercih.

    YanıtlaSil
  8. Daha artıran var mıı:))
    Bence de her yaş kesimi için uygun aslında.

    YanıtlaSil

Senin düşüncelerin de benim için önemli. Onları benimle paylaşmaya ne dersin :)

Sude

Popüler Yayınlar

Ağaç Ev Sohbetleri #230 "Geleneksel Kültürü Korumak Önemli Midir?"

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? Umarım günleriniz verimli geçiyordur, hayatınızdan memnun olduğunuz zamanlar geçirebiliyorsunuzdur.     Sevgili DeepTone tarafından düzenlenen Ağaç Ev Sohbetleri'nde bu haftanın konusu;       "Geleneksel kültürü korumak önemli midir?"      Ben geleneksel kültürü korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu dediğim elbette ki hep eskide kalmak  demek değil. Dünyayı, gündemi, yenilikleri takip edeceğiz ancak tamamen Batılılaşma, modernleşme adı altında da kendi özümüzü terk etmeyeceğiz demek istiyorum.      Geçenlerde okuduğum bir kitaptan örnek vermek istiyorum. Kitabın yazımı çok iyiydi ancak sanki çeviri kitap okuyormuş gibi hissettim. Şimdi bu kötü bir şey mi yoksa bir başarı mı? Evet, bence bu bir başarı. Ama şahsi düşüncem olarak ben yerli bir kitap okuyorsam bunu hissetmek isterim. Kitabı okurken sanki Amerika'nın bu üniversite temalı filmlerinden izliyormuşum gibi hissettim. Dediğim gibi bu bir başarıdır. Ancak g

BCP- Ocak| Scrubs Dizi Yorumu

        Selam! Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?     Geçen sene yoğunluktan dolayı BCP'ye katılmamayı tercih etmiştim. Tabii ki hayatım hala yoğun bir şekilde geçiyor ancak bu sene yoğunluklarımın hobilerimin önüne geçmesine izin vermek istemiyorum.(Ne kadar çok "yoğun" dedim de mi?) Yeni yıl kararı:)     Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun kitap, dizi ya da film izleyip yorumluyoruz.      Ocak ayının teması; komedi, mizah ve müzik idi. Ben bu ay izlediğim bir diziden bahsetmek istiyorum. Bir komedi dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Yer yer müzik temasını da kaplıyor.     SCRUBS Tür: Komedi Proje Tasarımcısı: Bill Lawrence Başrol Oyuncuları: Zach Braff, Sarah Chalke, Donald Faison, Judy Reyes, John C. McGinley, Ken Jenkins, Neil Flynn. Ülke: ABD Bölüm Sayısı: 182 Gösterim Süresi: 21 dakika Yayın Tarihi: 2 Ekim 2001- 17 Mart 2010    J.D ve Turk çocuk arkadaşlarıdır. Tüm okullara beraber giderler. Tıp fakültesine bile. Ok

BCP-Mayıs| Ejderhanın Kızı Kitap Yorumu

      Selam. Umarım iyisinizdir. Biraz gecikmiş bir yayınla geldim bugün. En azından gelebildim.      Mayıs ayı temalarımız; dram, tarihi, gotik ve İrlanda idi.      Ben tarihi bir kurgu olan Ejderhanın Kızı kitabını seçtim.      Ana karakterimiz III. Vlad. Nam-ı diğer Kazıklı Voyvoda veya Vlad Dracul. Kendisi çocukluğunu Fatih Sultan Mehmet Hazretleriyle beraber geçiren, onunla eğitim alan, büyüyen bir kişi. Aslında Eflak Voyvodası'nın da oğlu. Ancak Eflak ve Osmanlı arasında yapılan bir anlaşmadan dolayı Vlad ve kardeşi Radu Osmanlı'ya esir veriliyor. II. Murat onları da kendi oğlundan ayırmıyor ve II. Mehmet'le beraber eğitim alıyorlar. Çok iyi arkadaş oluyorlar hatta öyle ki Vlad ve Şehzade Mehmet kan kardeşi oluyorlar.       II. Mehmet tahta geçtikten sonra çok güvendiği arkadaşı III. Vlad'ı Eflak Voyvodası ilan ediyor. Vlad da gerçekten orayı güzel idare ediyor, Osmanlı ile ilişkileri iyi oluyor. Ancak bir süre sonra Vlad'ın ihanet haberi İstanbul'a ulaşıy