Öne Çıkan Yayın

Evin İçine Yağan Kar

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuuz? Günleriniz nasıl geçiyor, nelerle meşgulsünüz? Tatil planınız var mı ya da memlekete mi gittiniz? N'aptınız n'ettiniz gelin biraz sohbet edelim.      Bana soracak olursanız çok şükür ben de iyiyim. Yuvarlanıp gidiyoruz işte:) Evde olmaktan son derece memnunum. Umarım şehir dışına çıkmak gibi bir şey yapmayız. Şu an öyle bir düşüncemiz var gibi durmuyor ancak pek belli de olmuyor bazen bir anda baş gösteriveriyor.      Dün akşam odamda kendi kendime takılıyordum. Blogda bazı değişiklikler yapmak istiyordum onunla alakalı bir şeylere baktım, denedim derken istediğim resmi yapay zekaya da yaptırabileceğimi fark ettim ve küçük bir paragrafla komut verdim. Hatırladığım kadarıyla şöyle yazmıştım: " Sallanan sandalyesinde çayını içerken diğer eliyle gözlüğünü düzelten kız kitap okuyor." tarzında bir cümleydi. Ve işte çıkan ilk tasarımlar...     Çok istediğim sonucu alamamıştım açıkçası. Çok soluk gelmişti. Kız derken bir k

BCP- Şubat| Vişne Bahçesi Kitap Yorumu

  Herkese selam, nasılsınız, n'pıyorsunuz? Okumalarınız nasıl gidiyor, siz de vakit bulmakta zorlanıyor musunuz? 
  Yaklaşık bir aydır yüksek bir tempo ile hayatımı devam ettiriyorum. Hoş, seviyorum böyle olmasını ama insan arada bir kendine de vakit ayırmak istiyor. Kitap okumaya bile vakit bulamaz oldum. Uyuyabildiğimde şükrediyorum. Şu kısacık kitabı bile bitirmem kaç günümü aldı. 
  Sebeb-i yayınımız belli:) BCP Şubat konumuz ince kitap, kısa film, dizi izlemek/okumakti. Gönül isterdi ki birkaç tane kitabı aynı anda yorumlayayım, nasip değilmiş ne diyelim. Buyrunuz yoruma...

Vişne Bahçesi 
Yazar: Anton Çehov
Yayınevi: Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınları 
Çevirmen: Ataol Behramoğlu
Sayfa Sayısı: 93

  Rusya’da 19. yüzyılın ortalarında toprak köleliği kaldırılmış, burjuvazi yükselişe geçmiştir. Vişne Bahçesi ülkede değişen toplumsal, politik ve ekonomik düzenin gerçekliğiyle yüzleşemeyen aristokrat bir ailenin dokunaklı portresidir. İçinde büyük bir vişne bahçesinin bulunduğu aile çiftliğinin borçlar nedeniyle satılması söz konusudur. Çiftlik sahiplerinin çocukluk anılarıyla birlikte, vişne bahçeleri de geçmişte kalmıştır artık. Yeni düzen karşısında kararlı davranıp mülklerini ellerinde tutmaktan acizdirler. Vişne Bahçesi, 1904 yılında Moskova Sanat Tiyatrosu’nda Stanislavski tarafından sahneye kondu. Çehov yapıtının “komedi, hatta yer yer fars” olduğunu vurgulasa da, Stanislavski oyunu “trajedi” olarak ele almakta ısrar etmişti. Stanislavski o güne dek aşırı duygusal olan Rus tiyatrosuna doğal ve gösterişten uzak bir anlatım getirmesiyle ünlenmiş olsa da, Çehov’un kendi oyunları için istediği yalınlığı ve doğallığı yakalayamamıştı. (Tanıtım Bülteni'nden)

  Öncelikle bence kitabımız tam olarak "trajedi" değildi. Evet yaşadıkları üzücü, trajik bir olay olabilir. Ancak bence karakterlerin bu üzüntüyü yansıtma şekli veya bazılarının yaptığı absürt davranışlarla biraz daha trajikomik bir yanı olduğunu düşünüyorum. Yani bu Çehov ve Stanislavski arasındaki anlaşmazlıkta ben daha çok Çehov taraftarıyım sanırım. 
  Çehov'dan okuduğum ilk eserdi. Ilk  defa Çehov okuyacağım için çok heyecanlı ve büyük bir beklenti içerisindeyim. Peki beklediğim gibi oldu mu? Kısmen. Çehov'a karşı bakış açım değişti mi? Hayır. Bloglardan birinde Çehov'un diğer eserleri gibi olmadığını okumuştum. Bu yüzden hala Çehov' a iyi yönde bir önyargı beslemeye devam ediyorum. 

  Açıkçası kitap hakkında tam olarak ne diyeceğimi bilmiyorum. Hayatta bağlandığımız, bize geçmişi, güzel hatıraları, kendimizi hatırlatan, hayatımızın sembollerinden biri olan maddi parçalar olabilir. Ve onlar bir gün elimizden kayıp gidebilir. Nereye koyduğumuzu unutabiliriz, kaybedebiliriz, düşürebilir, çalınabilir, satmak zorunda kalabiliriz. Ama ne olursa olsun hayat devam eder ve bizim de gözyaşlarımızı silip önümüze, yeni güzelliklere bakmamız gerekir. Ne de olsa her son yeni başlangıçtır. 

  Yani kısa, öz ve güzel bir kitaptı. Benim Vişne Bahçesi'ne puanım 8/10

  ALINTILAR
- "Ne kadar renksiz bir yaşamı var hepinizin ne kadar çok boş laf ediyorsunuz"
-"Ben özgür bir insanım. Ister varlıklı, ister yoksul olun, sizlerin hepinizin değer verdiğiniz şeylerin benim gözümde havada uçan bir tüy kadar değeri yoktur. Sizler olmadan da yaparım ben, umrumda değilsiniz." 
-"Birbirimize burun kıvırıp duruyoruz ya, öte yandan yaşam durmaksızın akıp gidiyor. Uzun süre, yorgunluk nedir aklıma getirmeden çalışıp didindiğimde, düşüncelerim kuş gibi hafifler, mutlu olurum ve neden var olduğumu biliyormuşum gibi gelir bana da."
-"Yaşam geçip gitti, hiç yaşamamışım gibi."
-" Eğer bir hastalığa karşı çok fazla tedavi öneriliyorsa, bu hastalığın tedavisi yok demektir. Düşünüyorum, kafamı çatlatıyorum, bir sürü çare geliyor aklıma, bir sürü. Ama bu, doğru dürüst tek bir çare yok demektir."

  Azıcık gecikmiş bir yayın oldu. Umarım hoşunuza gitmiştir. Siz Vişne Bahçesi'ni okudunuz mu? Yorumlarinizi bekliyorum. Hoşça kalın, okur kalıın:))

12 comments

  1. Çok güzel anlatmışsın, ilgiyle okudum. Yazarı okuma fırsatım hiç olmadı ama merak ediyorum kitapları. Her zaman umduğumuzu bulamıyoruz tabii. :)

    YanıtlaSil
  2. stanislavski, tiyatro, oyunculuk, tanınmış, ivit, çehov da, ya çehov, tolstoyla birlikte en büyük iki yazardan biri yani. ikisi de iyi arkadaş zaten, büssürü çehov okudum, bunu okumadım galiba, okurum, saolasın :)

    YanıtlaSil
  3. Ben de Çehov la tanışmak istiyorum. Ama bir türlü nasip olmadı. Vişne Bahçesi kitabına bir kaç yerde rastlamıştım. İsmi çok hoşuma gitmişti. Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Okumalara vakit ayirma konusunda ben de zorlanıyorum. Okumak istediğim onlarca kitap var ama okuyamıyor olmak üzücü :/
    Vişne bahçesi kitabını merak ediyordum ama birkaç olumsuz yorum okuyunca kararsız kalmıştım. Yorumunuzdan sonra yeniden ilgimi çekti sanki. Şans verebilirim bakalım :)
    Tanıtımınız için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  5. Ellerine sağlık güzel paylaşım olmuş. Vişne Bahçesini okumadım. Çehov benim keyif aldığım bir yazar değil maalesef. Bakalım sen diğer kitaplarında aradığını bulabilecek misin?

    YanıtlaSil
  6. Daha önce okumadığım bir kitaptı ama aldım kitap listeme :) Emeğine sağlık :)

    YanıtlaSil
  7. vişne bahçesini ben de sevdiğimi hatırlıyorum gerçi şu anda detay ver deseniz veremem ya neyse :D keyifli okumlar olsun :D

    YanıtlaSil
  8. son yeni bir başlangıç olabilir doğru insanın bunu nasıl karşıladığı ile değişir güzel bir yorum olmuş kalemine sağlık hiç okumadım çehov ama fırsat bulursam deneyeceğim :)

    YanıtlaSil
  9. Ben de yazarın sanırım bir kitabını okumuştum yıllar önce, umarım Vişne Bahçesi ve diğer kitaplarını okuma fırsatım olur :)

    YanıtlaSil
  10. looks so interesting!;) i would like to read it! Follow! Hope U follow back!

    YanıtlaSil
  11. looks so interesting!;) i would like to read it! Follow! Hope U follow back!

    YanıtlaSil

Senin düşüncelerin de benim için önemli. Onları benimle paylaşmaya ne dersin :)

Sude

Popüler Yayınlar

Ağaç Ev Sohbetleri #230 "Geleneksel Kültürü Korumak Önemli Midir?"

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? Umarım günleriniz verimli geçiyordur, hayatınızdan memnun olduğunuz zamanlar geçirebiliyorsunuzdur.     Sevgili DeepTone tarafından düzenlenen Ağaç Ev Sohbetleri'nde bu haftanın konusu;       "Geleneksel kültürü korumak önemli midir?"      Ben geleneksel kültürü korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu dediğim elbette ki hep eskide kalmak  demek değil. Dünyayı, gündemi, yenilikleri takip edeceğiz ancak tamamen Batılılaşma, modernleşme adı altında da kendi özümüzü terk etmeyeceğiz demek istiyorum.      Geçenlerde okuduğum bir kitaptan örnek vermek istiyorum. Kitabın yazımı çok iyiydi ancak sanki çeviri kitap okuyormuş gibi hissettim. Şimdi bu kötü bir şey mi yoksa bir başarı mı? Evet, bence bu bir başarı. Ama şahsi düşüncem olarak ben yerli bir kitap okuyorsam bunu hissetmek isterim. Kitabı okurken sanki Amerika'nın bu üniversite temalı filmlerinden izliyormuşum gibi hissettim. Dediğim gibi bu bir başarıdır. Ancak g

BCP- Ocak| Scrubs Dizi Yorumu

        Selam! Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?     Geçen sene yoğunluktan dolayı BCP'ye katılmamayı tercih etmiştim. Tabii ki hayatım hala yoğun bir şekilde geçiyor ancak bu sene yoğunluklarımın hobilerimin önüne geçmesine izin vermek istemiyorum.(Ne kadar çok "yoğun" dedim de mi?) Yeni yıl kararı:)     Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun kitap, dizi ya da film izleyip yorumluyoruz.      Ocak ayının teması; komedi, mizah ve müzik idi. Ben bu ay izlediğim bir diziden bahsetmek istiyorum. Bir komedi dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Yer yer müzik temasını da kaplıyor.     SCRUBS Tür: Komedi Proje Tasarımcısı: Bill Lawrence Başrol Oyuncuları: Zach Braff, Sarah Chalke, Donald Faison, Judy Reyes, John C. McGinley, Ken Jenkins, Neil Flynn. Ülke: ABD Bölüm Sayısı: 182 Gösterim Süresi: 21 dakika Yayın Tarihi: 2 Ekim 2001- 17 Mart 2010    J.D ve Turk çocuk arkadaşlarıdır. Tüm okullara beraber giderler. Tıp fakültesine bile. Ok

BCP-Mayıs| Ejderhanın Kızı Kitap Yorumu

      Selam. Umarım iyisinizdir. Biraz gecikmiş bir yayınla geldim bugün. En azından gelebildim.      Mayıs ayı temalarımız; dram, tarihi, gotik ve İrlanda idi.      Ben tarihi bir kurgu olan Ejderhanın Kızı kitabını seçtim.      Ana karakterimiz III. Vlad. Nam-ı diğer Kazıklı Voyvoda veya Vlad Dracul. Kendisi çocukluğunu Fatih Sultan Mehmet Hazretleriyle beraber geçiren, onunla eğitim alan, büyüyen bir kişi. Aslında Eflak Voyvodası'nın da oğlu. Ancak Eflak ve Osmanlı arasında yapılan bir anlaşmadan dolayı Vlad ve kardeşi Radu Osmanlı'ya esir veriliyor. II. Murat onları da kendi oğlundan ayırmıyor ve II. Mehmet'le beraber eğitim alıyorlar. Çok iyi arkadaş oluyorlar hatta öyle ki Vlad ve Şehzade Mehmet kan kardeşi oluyorlar.       II. Mehmet tahta geçtikten sonra çok güvendiği arkadaşı III. Vlad'ı Eflak Voyvodası ilan ediyor. Vlad da gerçekten orayı güzel idare ediyor, Osmanlı ile ilişkileri iyi oluyor. Ancak bir süre sonra Vlad'ın ihanet haberi İstanbul'a ulaşıy