Öne Çıkan Yayın

Evin İçine Yağan Kar

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuuz? Günleriniz nasıl geçiyor, nelerle meşgulsünüz? Tatil planınız var mı ya da memlekete mi gittiniz? N'aptınız n'ettiniz gelin biraz sohbet edelim.      Bana soracak olursanız çok şükür ben de iyiyim. Yuvarlanıp gidiyoruz işte:) Evde olmaktan son derece memnunum. Umarım şehir dışına çıkmak gibi bir şey yapmayız. Şu an öyle bir düşüncemiz var gibi durmuyor ancak pek belli de olmuyor bazen bir anda baş gösteriveriyor.      Dün akşam odamda kendi kendime takılıyordum. Blogda bazı değişiklikler yapmak istiyordum onunla alakalı bir şeylere baktım, denedim derken istediğim resmi yapay zekaya da yaptırabileceğimi fark ettim ve küçük bir paragrafla komut verdim. Hatırladığım kadarıyla şöyle yazmıştım: " Sallanan sandalyesinde çayını içerken diğer eliyle gözlüğünü düzelten kız kitap okuyor." tarzında bir cümleydi. Ve işte çıkan ilk tasarımlar...     Çok istediğim sonucu alamamıştım açıkçası. Çok soluk gelmişti. Kız derken bir k

Kitaplığıma Eklenenler-2

 

    Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? Umarım bol kitaplı, verimli günler geçiriyorsunuzdur. Daha önce paylaştığım bir yazıda ara sıra kitap alıp eve göndermekten ve eve gidince de bir sürü kitap kargosu açıp kendimi mutlu etmek istediğimden bahsetmiştim. Kimini sahaftan 5 liraya kimini BKM'den kimini de D&R'dan aldım. Arka kapaklarından aldığım tanıtımlarıyla 1 dönem boyunca kendime kattıklarım sizlerle efeniim:)

1) Debbie Macomber, Bir Yumak Mutluluk: Geçmişte yaşadıklarım bana şunu öğretti: Hepimiz bu dünyaya, hayatımızı en iyi şekilde yaşamak için geliyoruz ve inanın bana, hayat saklanarak, umutsuzluklarla, pişmanlıklarla harcanamayacak kadar kısa. Dertler ve sıkıntılarla boğuşurken her gün, bir öncekinin aynısı gibi görünmeye başlıyor. Oysaki her yeni gün kendi mucizelerini de beraberinde getiriyor. Hem de en beklenmedik anlarda... Doğduğumuz andan itibaren hepimize birer yumak iplik veriliyor; bundan mutluluğun desenlerini örmek ise bizim elimizde... 

    2) Leigh Bardugo, Grishaverse Seti: Çocukluk arkadaşının bir baskın sırasında ölümün kıyısından dönmesi Alina'nın korkuları ve kaderiyle yüzleşmesine neden olur. Grisha dünyası tehlikelidir ve gizlenmiş birçok tuzağı da barındırmaktadır. Çok geçmeden kendini krallığı tehdit eden karanlığın karşısında bulan Alina, vereceği savaşın henüz başındadır.(Yalnızca ilk kitabın tanıtımı bu şekilde. 6 kitap,defter ve posterden oluşmaktadır.)

    3) Jojo Moyes, Senden Önce Ben: Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu...

Yaşamın ince detayları Lou'dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu...

Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.

Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lou'nun rengarenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur?

Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün...

    4) Kristina Hannah, Sevgi Uğruna Yaptıklarımız: Aynı Şeyin Özlemini Çeken İki Kadın... Ailenin Ne Anlama Geldiğini Öğrenecekleri Duygusal ve Dokunaklı Bir Yolculuk... Yıllar süren uğraşına rağmen çocuk sahibi olamaması Angie Malone’u çok üzmüştür. Acı dolu bir boşanmanın ardından Pasifik Northwest’teki kasabasına döner ve aile restoranının yönetimini devralır. Hayatın dalgalar gibi yükselip alçaldığı West End’de, problemli genç bir kadınla tanışıp arkadaşlık etmeye başlayan Angie’nin hayatı bütünüyle değişmeye başlar. Angie, Lauren Ribido’yu işe alır çünkü on yedi yaşındaki bu kızda farklı bir şeyler bulur. Aralarında sıkı bir bağ oluşur ve annesi Lauren’ı terk ettiğinde Angie ona kalacak bir yer verir. Ama bu iyiliğin sonuçlarına göğüs gerecek güçte değildir henüz. Biri çocuk özlemi çeken, diğeriyse anne sevgisine hasret bu iki kadın kimsenin hayal edemeyeceği bir şekilde sınanacaktır.

    5) Ekin S. Koch, Hekate'nin KızlarıErin büyüye olan ilgisini ve son zamanlarda edindiği gotik tarzını çevresindeki herkes gibi bir ergenlik evresi sanmaktadır. Benzemeye çalıstığı o cadılardan biri olabileceğine ihtimal vermez. Fakat bir gün, kendini Vhartlox Cadı Akademisinde bulur.

Her şey bundan ibaret değildir. Karanlık doğası ve sınırları zorlayan gücüyle Erin; tehlikeyi kendine çeken kişi değil, tehlikenin bizzat kendisidir. Bu durum, akademinin altına hapsolmuş kadim bir varlığın dikkatini çeker ve basına geleceklere kimse engel olamaz. Tanrıların hüküm sürdüğü zamanlardan kalan bir dava yeniden su yüzüne çıkmak üzeredir.

    6) Marie Lu, Warcross& Wildcraft: On yıl önce başlayan bu tutku artık bazıları için gerçekten kaçmak için bir seçenek, bazıları içinse kâr etmek için bir kaynak haline gelmişti. İki yakasını bir araya getirmek için çabalayıp duran Emika Chen bir ödül avcısı olarak çalışıyor, yasadışı olarak bahis oynayan Warcross oyuncularının peşine düşüyordu. Ancak ödül avcılığı kolay bir iş değildi, rekabet fazlaydı ve ayakta kalmak giderek zorlaşıyordu.

Kolay para kazanabilmek için Emika bir risk alarak Warcross Şampiyonası’nın açılış oyununu hacklemişti; bir glitch ile oyuna sızarak istemeden de olsa kendisini oyunun ortasında bulmuş ve bir gecede herkesin konuştuğu kişi haline gelmişti.

Tutuklanacağına neredeyse emin olan Emika, oyunun yaratıcısı, genç milyarder Hideo Tanaka’dan bir çağrı aldığında şaşkına dönmüştü: Üstelik kendisine reddedilmesi neredeyse imkânsız bir teklif sunulmuştu. Bir güvenlik sorununu ortaya çıkarabilmek için Hideo’nun bu seneki şampiyonada bir ajana ihtiyacı vardı ve bu iş için Emika’yı istiyordu. Hiç vakit kaybetmeden Tokyo’ya götürülen Emika, kendisini her zaman hayalini kurduğu geleceğin içinde bulmuştu. Fakat kısa süre içinde Warcross evreninin düşündüğünden çok daha tehlikeli olduğunu anlayacaktı…(ilk kitaptan)

    7) L.N. Tolstoy, İnsan Neyle Yaşar: Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Kreutzer Sonat ve Diriliş’in büyük yazarı, yaşamının son otuz yılında kendini insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun eğme, başkaldırma, sanat ve estetik konularında kuramsal çalışmalara verdi. Bu dönemde yazdığı öykülerde yıllarca üzerinde düşündüğü insanlık sorunlarını edebi bir kurgu içinde ele aldı. Tolstoy, insan sevgisi ve inanç konularını ustalığının bütün inceliğiyle işlerken, "İnsan Neyle Yaşar?" ile gerçek hayatı yansıtan tabloların içinde yeni bir ahlak anlayışını ortaya koydu.

    8) William Shakespeare, Hırçın Kız: William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, Hırçın Kız adlı komedyasında daha yazarlığının ilk dönemlerinde bile karakter oluşturma konusunda tartışılmaz bir ustalığa sahip olduğunu göstermiştir. Shakespeare`in birçok açıdan İtalyan komedyasından esinlendiği Hırçın Kız, birbirini geliştiren iki ön oyunla başlayarak, entrikalar, farklı kimliğe bürünmeler ve bir aşk hikâyesi ile "oyun içinde oyun" halinde sürer. Aksi bir kadının uysal bir eşe dönüşmesini anlatan komedya, o dönemde erkek gözüyle kadına nasıl bakıldığını da açıkça sergilemektedir. 

      9) İpek Ongun, Afacanlar Çetesi:  Asena, Sinan, Defne, Zeynep, Berk.

Ve sevgili köpekleri Ahbap.

Onlar Gökkuşağı Savaşçıları!

Amaçları okullarına bir kütüphane kazandırmak. Okulun bahçesindeki küçük, gizemli ev bu iş için biçilmiş kaftan.

Ancak Harap evde olup bitenlerden ve kendilerini bekleyen tehlikelerden habersizler.  

    10) Gülten Dayıoğlu, Yada'nın Gücü: Yada’nın bir bilimadamı olan babası Apam, Çinli Beyin Avı Örgütü’nden kaçarken birdenbire ortadan kaybolur. Bir Çin casusu olan Yada’nın annesi de onu yetimhaneye terk edip Çin’e döner. Kısa bir süre sonra babaannesi ve dedesi küçük çocuğu yetimhaneden kaçırarak çiftliklerine giderler. Artık Yada’nın bakımını bu yaşlı çift üstlenmiştir. Yaşadıkları çiftliğin kâhyası Temir, alabildiğine gizemli bir adamdır.

O, bu yaşlı çiftin sırdaşı ve can yoldaşıdır. Temir, zaman geçip Yada büyüdükçe babasının ölmediğini, bir yerlerde gizemli bir yaşam sürdüğünü söyleyip durur. Ama küçük kıza hiçbir zaman gerçekleri söylemez. Yada, babasını merak eder ve sonunda onu bulmaya karar verir. On dört yaşına geldiğinde, karanlık geçmişinden habersiz, babasının peşine düşer. Bunun için internette açılan "Babamı Arıyorum" adlı bir siteye babasıyla ilgili ipuçlarını vererek onu aramaya başlar. Ancak Yada bu yüzden hem kendini, hem babasını hem de tüm ailesini büyük bir tehlikeye sürükler.      

    11) Shannon Hale, Prenses Akademisi: "Küçük dağ kızı Miri, Prensin gelin adaylarından biri olarak eğitildiği akademide, kendisi ve sınıf arkadaşlarının cahil ve düşük sınıf insanlar olarak kötü muamele görmesine karşı mücadeleye önderlik ederken, bir yandan da aldığı eğitimi, yaşadığı köydeki şartların iyileştirilmesinde nasıl kullanabileceğine kafa yoruyor. Öykü bu fikri temel alan gerilimli bir anlatım ve güçlü bir kurgu sunarken, genç okuyucularına, aslında adil bir liderlik, rekabet ve dostluk anlayışı da aşılıyor."(kapakta tanıtım olmadığı için Booklist'in yorumunun daha açıklayıcı olduğunu düşündüm)

    12) Emine Altınkaynak, Kendine Dolanan Sarmaşık: Emine Altınkaynak ilk hikâye kitabı Kendine Dolanan Sarmaşık’ta özgün anlatımı ve Anadolu’yu modern hikâyeye taşımaktaki başarısıyla dikkat çekiyor.

*Hiç yaşamadığı bir tecrübeyi hatırlar mıydı insan? Ve bunu kaç batınına kadar yapabilirdi? Şimdi burada ve hatta ömrümün tamamında bilincimde, hissimde gezinen ellerin kaçı benimdi? Kaçı annemin, kaçı babamın ya da büyük büyük büyük dedemindi? Bazı izlerin zehrini atmaya yetmiyordu bir insan ömrü. Bu yüzden hafıza da miras kalıyordu.*  

    13) Benoit Becker, Ölüm Şatosu: Aniden sıçradı... Aşağıda, koridorun sonunda, bir şey kımıldamıştı. Evet bundan emindi; geceliğe benzeyen beyaz bir şeyin; karanlıkta belirip kaybolduğunu gördüğüne emindi. Bütün gücüyle, soğukkanlı olmaya, kendini toparlamaya gayret etti:

Yok canım !.. Gülünç bir şeydi bu, insan böylesine koyu bir karanlığa bakınca gözlerinin önünden beyaz şekillerin geçtiğini görür gibi olurdu.

Alt tarafı basit bir göz aldanmasıydı bu !.. İlerledi. Terliklerinin, bu derin sessizlikte, böylesine berbat bir gürültü çıkaracağını hesaba katmamıştı hiç.   

    14) Ayşe Kulin, Gece Sesleri: Çağdaş Türk edebiyatının en sevilen, en çok okunan yazarlarından biri olan Ayşe Kulin, Gece Seslerinde kapalı bir yapısı olan Anadolulu Türk ailesinin gizlerini kurcalıyor. Egeli büyük bir ailenin kuşaklardır içinde gizlediği sırların peşinde akan bu roman, şaşırtıcı olay akışıyla olduğu kadar ustalıklı kurgusuyla da okuru nefes kesen bir serüvene sürüklüyor. Özünde bir ana-kız romanı olan Gece Sesleri, bir yandan ailenin bu çok tartışmalı ilişkisini gözler önüne sererken, bir yandan da Türk toplumunun yaşadığı derin sarsıntıları dile getiriyor.

Yakın tarihin simalarını ve tarihini kurguyla gerçekliği en mükemmel biçimde harmanlayarak ele alan Ayşe Kulin, Gece Seslerinde de yüz binleri bulan okurları için neden vazgeçilmez bir yazar olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.     



    Eveet siz bu alışveriş hakkında ne düşünüyorsunuz? Aralarından okuduklarınız, okumayı istedikleriniz var mı? Son günlerde neler okudunuz? Yorumlara beklerim. O zaman şimdilik hoşça kalın, okur kalıın ^^       


6 comments

  1. Warcross serisini okudum. Yazarın Genç Elitler serisinden çok daha iyiydi bence. İkinci kitapta Emika ya biraz kızsam da seriyi sevmiştim. Keyifli okumalar. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazardan edindiğim ilk kitaplar umarım düşündüğüm gibi ben de severim. Teşekkür ederim:)

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de yıllardır istediğim bir kitaptı. Sonunda kitaplığımda yerini edindi. Benim de ilgimi çekmiş olacak ki Pazartesi günü başladığım kitabı durmadan okuyarak Salı günü gece bitirmiş oldum:)

      Sil
  3. grishaverse ben de alıcam okuycam işallah :) hannah çok seviyom yaaa :) hekatenin kızları duymamıştım, bunu not aldım, keyifliye benziyor :) warcross ben de alıcam okuycam :) prenses akademisi ni de not aldım, saol :) emine altınkaynak da duymadım, saol, onu da not aldım, maşallah iyi alışveriş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emine Altınkaynak'ı ben de duymamıştım. Bir kitap fuarında denk geldim ve bir şans vermek istedim. Yazarın çıkardığı ilk kitapmış zaten bu yüzden duymamamız normal. Beğenmene sevindim:)

      Sil

Senin düşüncelerin de benim için önemli. Onları benimle paylaşmaya ne dersin :)

Sude

Popüler Yayınlar

Ağaç Ev Sohbetleri #230 "Geleneksel Kültürü Korumak Önemli Midir?"

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? Umarım günleriniz verimli geçiyordur, hayatınızdan memnun olduğunuz zamanlar geçirebiliyorsunuzdur.     Sevgili DeepTone tarafından düzenlenen Ağaç Ev Sohbetleri'nde bu haftanın konusu;       "Geleneksel kültürü korumak önemli midir?"      Ben geleneksel kültürü korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu dediğim elbette ki hep eskide kalmak  demek değil. Dünyayı, gündemi, yenilikleri takip edeceğiz ancak tamamen Batılılaşma, modernleşme adı altında da kendi özümüzü terk etmeyeceğiz demek istiyorum.      Geçenlerde okuduğum bir kitaptan örnek vermek istiyorum. Kitabın yazımı çok iyiydi ancak sanki çeviri kitap okuyormuş gibi hissettim. Şimdi bu kötü bir şey mi yoksa bir başarı mı? Evet, bence bu bir başarı. Ama şahsi düşüncem olarak ben yerli bir kitap okuyorsam bunu hissetmek isterim. Kitabı okurken sanki Amerika'nın bu üniversite temalı filmlerinden izliyormuşum gibi hissettim. Dediğim gibi bu bir başarıdır. Ancak g

BCP- Ocak| Scrubs Dizi Yorumu

        Selam! Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?     Geçen sene yoğunluktan dolayı BCP'ye katılmamayı tercih etmiştim. Tabii ki hayatım hala yoğun bir şekilde geçiyor ancak bu sene yoğunluklarımın hobilerimin önüne geçmesine izin vermek istemiyorum.(Ne kadar çok "yoğun" dedim de mi?) Yeni yıl kararı:)     Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun kitap, dizi ya da film izleyip yorumluyoruz.      Ocak ayının teması; komedi, mizah ve müzik idi. Ben bu ay izlediğim bir diziden bahsetmek istiyorum. Bir komedi dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Yer yer müzik temasını da kaplıyor.     SCRUBS Tür: Komedi Proje Tasarımcısı: Bill Lawrence Başrol Oyuncuları: Zach Braff, Sarah Chalke, Donald Faison, Judy Reyes, John C. McGinley, Ken Jenkins, Neil Flynn. Ülke: ABD Bölüm Sayısı: 182 Gösterim Süresi: 21 dakika Yayın Tarihi: 2 Ekim 2001- 17 Mart 2010    J.D ve Turk çocuk arkadaşlarıdır. Tüm okullara beraber giderler. Tıp fakültesine bile. Ok

BCP-Mayıs| Ejderhanın Kızı Kitap Yorumu

      Selam. Umarım iyisinizdir. Biraz gecikmiş bir yayınla geldim bugün. En azından gelebildim.      Mayıs ayı temalarımız; dram, tarihi, gotik ve İrlanda idi.      Ben tarihi bir kurgu olan Ejderhanın Kızı kitabını seçtim.      Ana karakterimiz III. Vlad. Nam-ı diğer Kazıklı Voyvoda veya Vlad Dracul. Kendisi çocukluğunu Fatih Sultan Mehmet Hazretleriyle beraber geçiren, onunla eğitim alan, büyüyen bir kişi. Aslında Eflak Voyvodası'nın da oğlu. Ancak Eflak ve Osmanlı arasında yapılan bir anlaşmadan dolayı Vlad ve kardeşi Radu Osmanlı'ya esir veriliyor. II. Murat onları da kendi oğlundan ayırmıyor ve II. Mehmet'le beraber eğitim alıyorlar. Çok iyi arkadaş oluyorlar hatta öyle ki Vlad ve Şehzade Mehmet kan kardeşi oluyorlar.       II. Mehmet tahta geçtikten sonra çok güvendiği arkadaşı III. Vlad'ı Eflak Voyvodası ilan ediyor. Vlad da gerçekten orayı güzel idare ediyor, Osmanlı ile ilişkileri iyi oluyor. Ancak bir süre sonra Vlad'ın ihanet haberi İstanbul'a ulaşıy