Öne Çıkan Yayın
Herkese merhaba! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? (inş. iyisinizdir, keyifler yerindedir umarım) Mayıs ayı hiç beklemediğim bir şekilde dolu dolu geçirdiğim bir ay oldu. Bu yüzden biraz biraz neler yaptığımdan bahsetmek istedim.
1) The Departed (Köstebek):24 Kasım 2006 Sinemada / 2s 30dk / Polisiye, Dram
Köstebek, mafya ve polis teşkilatı arasında geçen savaşı anlatıyor. Uzun yıllardan beri mafya tarafından, polis teşkilatına sızmak üzere yetiştirilen adamlar son derece iyi pozisyonlardadırlar teşkilat bünyesinde. Aynı şekilde polisin aynı amaçla yetiştirdiği adamları da mafya içinde cirit atmaktadırlar. Ancak vakit her şeyin açığa çıkma vaktidir. Her iki cephede de köstebeklerin var olduğu anlaşıldığında söz konusu köstebeklerin ölümle burun buruna gelecekleri koşturmaca ve macera başlayacaktır. Film dört dalda Oscar sahibidir... (beyazperde)
İzlerken çok keyif aldığım, kimin iyi kimin kötü olduğunu neredeyse hiç anlamadığım, sonuyla da şaşırtan harika bir film olduğunu düşünüyorum. Buna 9.8/10 vermişim. Neden bu kadar küsuratlı olduğunu hatırlamıyorum ama 10/10 da diyebiliriz bence.
2) Fahrenheit 451: Normal film olarak 7/10, uyarlama olarak 4/10
3) Spirited Away: 8/10
4) The Shape Of Voice: 9/10
Son 3 filmin yorumlarına da buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Geldik kitap kısmına. Biri manga olmak üzere 5 kitap bitirmişim. İki tane de yarım bırakmışım.
1) Körlük: Puanım 7/10. Detaylı inceleme için de şuraya tıklayabilirsiniz.
2) Fahrenheit 451: Puanım 9/10
3) Lucia(manga): Puanım 8/10 (2 ve 3 numaralı kitaplar için yine buraya tıklayabilirsiniz.)
4) Şimdi Moda Pastel: Puanım 7/10 Yorum için oraya tıklayabilirsiniz:)
5) Uçurtma Avcısı: Emir ve Hasan, Kabil`de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir`le Hasan`ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir iş adamının, Hasan ise onun hizmetkarının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.
Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California`ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan`ın hatırasından kopamaz.
Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakarlıkları ve yalanları... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor.
Uçurtma Avcısı`nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü... ( arka kapaktan)
Kitabı ilk okumaya başladığım zamanlarda yarım bırakmayı bile düşündüm. Bunun sebebi kitap kötü olduğu için falan da değildi. Kitap çok güzel ama bir insana yapılan işkenceler, eziyetler, türlü türlü iğrençlikler benim kaldıramadığım şeyler. Ve kitapta maalesef bunlar gibi şeyler okuyoruz. Hayatın bize verdiği bazı acımasız gerçeklerden birkaçı yalnızca tabii bunlar.
Hasan' ın Emir'e olan bağlılığı, sabrı, sırf o üzülmesin diye bir şey söylememesi, bir şeyleri bildiği halde susması... Ah benim koca yürekli çocuğum, bu olanlar sana reva mıydı?
Emir kesinlikle ilk başlarda herkesin nefret edeceği bir karakter. Tamam çocuksun da bir çocuk bu kadar kötü düşünebilir mi ya?! Neyse ki büyüyünce yanlışlarının farkına varıyor. Tabii son pişmanlık fayda eder mi, etmez mi onu okuyunca anlıyoruz.
Kitapta birkaç yer var. Okuyunca o anlık dünyanın en şaşkın insanı falan oluyorsunuz. Bir süre kitabın kapağını kapatıp öylece durduğumu hatırlıyorum.
Okurken genel ruh halim üzgündü ama kendimi okumaktan da alamadım. Devamını merak ettim. Ayrıca Afganistan hakkında az çok bi' bilgiye sahip olsam da bunlar bana yetersiz gibi geldi. O yüzden uygun bir zamanda araştırma yapmak istiyorum biraz. Burada da paylaşmaya çalışırım, hep beraber bilgimize bilgi katalım, güzel olur diye düşünüyorum.
Puanlamaya geçecek olursak 8/10
Yarım bıraktıklarım da şöyle:
1) Fareler ve İnsanlar: Yarım bırakmamın sebebi kötü olduğu için değil de bir arkadaşıma vermek durumunda kaldığım için oldu.
2) Please Don't Eat Me(manga): Bölümler tamamlanmadığı için ve daha çok yeni olduğu için yarım. Ama bırakmadım yani bitmedi sadece.
İşte Mayıs böyle bir aydı benim için. Haziran'da Mayıs'la alakalı şeyler atmamı falan boş verin:)
Bahsettiğim şeylerin genelinden daha önce bahsettiğim için biraz fazla linkli bir yazı oldu. Umarım bu büyük bir sorun oluşturmaz. İnşallah sizin de hoşunuza gitmiştir. Benim için ileride geçmişte neler yaptığımı ve bu yaptığım şeyler hakkında ne düşündüğümü öğrenmem için güzel oldu bence. Ajandamda yer alsalar da detaylı yorum bulunmadığı için böylesi daha iyi oldu diye düşünüyorum.
Yakın zamanda görüşmek dileğiyle. Okur kalın, hoşça kalın!
4 comments
Bayağı dolu bir ay olmuş. :)
YanıtlaSilUçurtma Avcısı üzücü ve etkileyiciydi. İnsana bir yük biniyor sanki okuduktan sonra.
Aynen, aynen tam da dediğin gibi insana bir yük biniyor. Çok güzel tarif etmişsin.
Silgüzelmiş mayıs ki yaa :) senin mangalar aklımda :) the departed en yakında izlicem saool :)
YanıtlaSilNe demek rica ederiim:)
Sil