Öne Çıkan Yayın
Herkese merhaba! Öncelikle bu benim ilk kitap inceleme postum bu yüzden eksik veya fazla gördüğünüz yerleri bana bildirip yardımcı olursanız çok sevinirim. Şimdiden çok teşekkür ederim.
İnce Memed benim çok uzun zamandır okumak istediğim ama bir türlü sırası gelmeyen bir kitaptı. Daha fazla bekletmeden serinin ilk kitabıyla başladım.
"İçinde bulunduğu dünya kötü bir işkence dünyasıydı."
Kitaba başlamadan önce kitapla alakalı fazlaca beklentiye sahiptim ve beklentilerimin genel olarak karşılandığını söyleyebilirim.
Kitapta en çok sevdiğim şey, yazarımızın dili oldu diyebilirim. Daha önce Yaşar Kemal'in "Kuşlar Da Gitti" isimli kitabını okumuştum ve orada da dilini, üslubunu çok beğenmiştim.
Kitabın konusu isminden de anlaşılacağı üzere kendisine İnce Memed denilen bir kişinin hayatını ele alıyor. Karakterimiz Değirmenoluk köyünde anasıyla beraber yaşıyor. Bir de Abdi Ağa diye Değirmenoluk da dahil 5 köyün ağası olan bir şahıs daha var. Bu Abdi Ağa köylülerin tarlalarının, hayvanlarının, mahsullerinin 2/3 sini ellerinden alıyor. Köylüler perişan tabi aç falan kalıyorlar kışın. Ama ağalarının korkusundan bir şey de diyemiyorlar. İşte burada Memed'in devreye nasıl girdiğini ve daha sonra da olayların nasıl geliştiğini okuyoruz.
"Kafasında sarı bir pırıltı şavkıyordu. Şavkıyan pırıltılar dönüyorlardı.
Belki umuttur. Belki de özlemdir. Özlem sıcacıktır. Özlem bir dost, bir sevgilidir. Sarıverir insanı sıcaklığı."
Kitabı okurken bazı yerlerde tahminlerim doğru çıktı fakat doğru çıkmayan tahmin sayım biraz daha fazla sanırım. Beklemediğim, tahmin etmediğim şeylerin olması çok güzeldi. Böyle kitaplar okurken çok daha fazla keyif alıyorum kitap okumaktan.
Her ne kadar bazen tahmin edemediğim şeyler olmuş olsa da günlük hayatta olabilecek şeyler üzerine kurulmuş olan bir olay örgüsüne sahip olduğundan illa ki tutturduğum tahminlerim de oldu. Olay örgüsü demişken gerçekten sağlamdı bence. Ne sürekli depresif olaylar oldu ne de mutlu anlar. Dengesi gayet iyi ayarlanmıştı. Ne de olsa Yaşar Kemal.
"Bir türkü duyulur... Gecede başka türlü, gündüzde başka türlüdür. Çocuk söylerse başka tatta, kadın söylerse... Genç söylerse başka türlü olur, yaşlı söylerse... Dağda söylenirse başka, ovada, ormanda, denizde başka türlüdür. Hep ayrı ayrı tattadır. Sabahleyin başka, öğle, ikindindin, akşamlayın başkadır."
Velhasıl kitabı çok beğendim. Okumayanlarınız varsa siz de benim gibi çok bekletmeyin, hemen okumaya çalışın bence. Umarım faydalı olabilmişimdir. Bir dahaki inceleme gönderisine kadar hoşçakalın!
3 comments
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için :)
YanıtlaSiliyi yazı olmuş. ince memed dört cilt, okudum, güzel tabi :) keşke filmini çekseler yaa :) yaşar kemal in bir de yine dört ciltlik bir ada hikayesi var, o da nefis :)
YanıtlaSilAynen Yaşar Kemal okumak çok hoşuma gider. Bir gün nasip olursa okumayı çok isterim!
Sil