Birkaç Film Yorumu-2


 ŞEKER HENRY'NİN İNANILMAZ ÖYKÜSÜ

Orijinal İsmi: The Wonderful Story Of Henry Sugar

Tür: Komedi, Dram, Kısa Film

Senarist: Wes Anderson

Yönetmen:  Wes Anderson

Çıkış Tarihi: 1 Eylül 2023 (Venedik)

Süre: 39 dakika

Ülke: ABD

Oyuncular: Benedict Cumberbatch, Ralph Fiennes, Dev Patel, Ben Kingsley, Richard Ayoade


    Şeker Henry'nin İnanılmaz ÖyküsüRoald Dahl'ın aynı isimli hikayesinden uyarlanmıştır. Ailesinden kalan mirasla zengin olan Henry, sahip olduğuyla yetinmeyip daha fazlasını kazanmak isteyen biridir. Öyle ki varlığını bir başkasıyla paylaşmak istemediğinden evlenmez bile. Kumar oynamayı çok sever. 

    Henry bir gün kütüphanede dikkatini çeken bir yazıya denk gelir. Gözleri sarılı olduğu halde hiç zorlanmadan görebilen bir adam hakkında olan bu yazıdan etkilenir. Kendisi de aylarca, yıllarca o adamın anlattığı yöntemle yoga yapar ve sonunda o da gözleri kapalı bir şekilde görmeye başlar. Hatta nesnelerin arka yüzlerini bile görebiliyordur; kumar oynarken de bu sayede çok fazla para kazanır. Ama bu şekilde para kazanmak onu tatmin etmez ve kazandığı paraları hastaneler, yetimhaneler açmak için kullanır. 

    

     Normal filmlerden çok daha farklı bir anlatım tarzı vardı. İzlemesi çok keyifliydi. Daha uzun olsa yine aynı keyifle izlemeye devam ederdim muhtemelen. 

    İzlemeye başlamadan önce uyarlama olduğunu bilmiyordum, gerçekte var olan tarihi bir şahsiyet hakkında sanmıştım. Meğerse bir hikayeden uyarlanmış. Uyarlandığı hikayenin yazarı olan Roald Dahl, "Charlie'nin Çikolata Fabrikası"nın da yazarıymış. 

    Aynı zamanda bu film, Wes Anderson'ın aynı yazardan uyarladığı kısa film serisinin ilk filmi. Serinin diğer filmleri ise: Kuğu, Fare Avcısı ve Zehir. 

    Serideki diğer filmleri de en kısa zamanda izlemek istiyorum. Şeker Henry 39 dakika olmasına rağmen bana dolu dolu bir keyif yaşattı. Bu yüzden diğerlerini de beğeneceğimi düşünüyorum. 

    Şeker Henry'nin İnanılmaz Öyküsü'ne puanım 10/10.

    

    LUCY

Tür: Bilim Kurgu, Aksiyon

Senarist: Luc Besson

Yönetmen: Luc Besson

Yapım Yılı: 2014

Süre: 89 dakika

Ülke: Fransa

Dil: Fransızca, İngilizce, Korece

Oyuncular: Scarlett Johansson, Morgan Freeman, Min-sik Choi, Amr Waked


    Film, insanların beyninin yalnızca %10'unu kullandığı teorisinden yola çıkarak bu oranın artması durumunda neler olabileceğini, insanların nasıl yeteneklere sahip olup neler başarabileceğini konu alıyor. 
 
Biraz belgesel, Ted konuşması tadında biraz aksiyon filmi kıvamında izlemesi keyifli bir filmdi. Seveni çok olduğu kadar sevmeyenleri de oldukça fazla. Hatta bazı yorumları da fazla negatif buldum. Sonuçta bu bir bilim kurgu filmi. Biraz da filmi yapan insanların hayal gücüne bağlı bir şey. Çok sorgulamadan izledim; aşırı derecede garibime giden, beni rahatsız eden bir şeye rastlamadım. Ben filmi sevdim.


8/10.

TAKINTILAR

Tür: Komedi 

Senarist: Ferhat Ergün

Yönetmen: Yunus Nihat Özcan

Çıkış Tarihi: 15 Kasım 2024 

Süre: 97 dakika

Ülke: Türkiye

Oyuncular: Zafer Algöz, Seda Bakan, Ecem Erkek, Özge Özberk, Bora Akkaş, Sarp Akkaya, Çiçek Dilligil


    Takıntılar, obsesif kompulsif bozukluğu olan altı kişinin ünlü psikiyatr Orhan Kerim Baykal'a aldığı randevunun çakışması ve doktorun ortalarda olmamasından dolayı beraber geçirdikleri zamanı konu alıyor.

    Fransız yazar Laurent Baffie’nin “Toc Toc” adlı tiyatro oyunundan uyarlanan film, neredeyse bir mekanda geçtiği için bende de tiyatro izliyormuşum gibi bir his uyandırdı. 

    Tüm oyuncular çok yetenekli tabii ki ama ben Zafer Algöz'ün oyunculuğuna hayran kaldım. Karakteriyle o kadar bütünleşmişti ki mimikleriyle, tavrıyla çok doğaldı; gözlerimi ondan alamadım. Bence filmi daha komik hale getiren karakter de onun karakteriydi.

Hikmet (Zafer Algöz): Tourette Sendromu. İstemsizce sürekli küfürlü konuşan, ayıp hareketler yapan biri. 

    Ben normalde böyle şeylerden, sürekli küfürlü konuşulmasından ya da küfür ve +18 içerikler üzerinden yapılan mizahtan hoşlanmam. Ama dediğim gibi Zafer Alagöz öyle bir oynamış ki bayıldım. 

Işıl (Seda Bakan): Çok titiz. Temizlik hastası. Hastalık bulaşmasından korkuyor.

Kumru (Özge Özberk): Nazara çok inanıyor. Evden çıkarken pencereyi kapatıp kapatmadığı, elektrik, suyu kontrol edip etmemesiyle alakalı evhamları var.

Birol (Sarp Akkaya): Her şeyi sayan, hesaplayan biri. Aritmomani deniyormuş bu rahatsızlığa.

Efe (Bora Akkaş): Çizgilere basamıyor ve düzen ve simetri takıntısı var.

Defne (Ecem Erkek): Söylediği her şeyi 2 kere söylüyor. 

    Bu sendrom bana şu sosyal medyada çıkan bir akım vardı ya bir aralar, yanındaki kişi fark edene kadar her şeyi iki kere söylüyordu, onu hatırlattı:)

    Güzel, keyifli bir filmdi bence. Sonu belki daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum ben. En sonunda sonradan çıkan sahneyi de tam anlamadım. Sanırım izleyicinin yorumuna bırakmışlar o kısmı. 

8/10.


    Ben filmleri izledikten sonra diğer insanların da ne düşündüğünü merak ettiğim için yorumlara bakmayı çok seviyorum. Bu 3 filmin yorumlarına da bakarken şunu fark ettim- özellikle son 2 film- galiba ya ben izlediğim şeyleri ne olursa kabulüm tarzında izliyorum ya da insanlar çok şey bekliyor filmlerden. 

    İzlediğim şeyden en büyük beklentim keyif almak sanırım. Bir de bir yandan bir şeyler öğreniyorsam-tarihi şahsiyetler, bilimsel şeyler gibi- çok beğeniyorum o tür yapımları genelde. 

    Bariz mantık hataları, abartı ya da yüzeysel geçen unsurlar olduğu zaman beğenim yavaş yavaş düşüyor. 

Bilmiyorum belki de çok kaliteli bir izleyici değilimdir:)


    Bu 3 filmin de kategorilerine göre normal olduğunu düşünüyorum ama keyifliydi yine de. Büyük beklentiler içerisine girmezseniz bence siz de keyif alırsınız diye düşünüyorum. Ama Şeker Henry'yi bence kesin izleyin, onu gerçekten çok beğendim:)

Siz bu filmleri izlediniz mi? İzlemeyi düşünür müsünüz? Yorumlara bekliyorum:)

Hoşça kalın<3



4 comments

  1. Lucy'yi izleyip beğenenlerdenim. Sonu , "nasıl ya " dedirtip müstehzi bir gülüş meydana getirse de üstesinden gelebilirim :)

    Türk işi komedi edindiğim birkaç kötü tecrübe yüzünden tercihim değil .Komedi adı altında başka şeyler yapıyor bizim senaristler.İzlediklerimden bi tek Aile Arasında'yı sevmiştim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben de genelde Türk komedisi sevmem. Hatta sadece Türk komedisi değil çoğu komedi yapımını sevemiyorum. Benim için en büyük istisna Brooklyn 9-9 sanırım:) Onu çok seviyorum:)
      Aile arasında'ya da uygun bir vakitte şans vereyim, beğendiyseniz güzeldir eminim:)

      Sil
  2. Lucy çok sevdiğim filmlerden biridir, Scarlett Johansson'u izlemeyi severim. Şeker Henry'nin İnanılmaz Öyküsü'nü izlemedim. Roald Dahl'ın Charlie'nin Çikolata Fabrikası'nı hem kitabını hem de filmini çok sevmiştim. Üç tane ayrı filmi var, benim en sevdiğim 2005 yılındaki filmi😊
    İlk filmi izleyeceğim fırsat bulur bulmaz😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet yaa Scarlett Johansson izlemek keyifli:) Marvelda da izlemeyi seviyordum onu. Charlie'nin Çikolata Fabrikası'nı izlemedim de okumadım da ama en kısa zamanda ona da bir göz atacağım:)

      Sil

Senin düşüncelerin de benim için önemli. Onları benimle paylaşmaya ne dersin :)

Sude

Popüler Yayınlar

Ağaç Ev Sohbetleri #230 "Geleneksel Kültürü Korumak Önemli Midir?"

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? Umarım günleriniz verimli geçiyordur, hayatınızdan memnun olduğunuz zamanlar geçirebiliyorsunuzdur.     Sevgili DeepTone tarafından düzenlenen Ağaç Ev Sohbetleri'nde bu haftanın konusu;       "Geleneksel kültürü korumak önemli midir?"      Ben geleneksel kültürü korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu dediğim elbette ki hep eskide kalmak  demek değil. Dünyayı, gündemi, yenilikleri takip edeceğiz ancak tamamen Batılılaşma, modernleşme adı altında da kendi özümüzü terk etmeyeceğiz demek istiyorum.      Geçenlerde okuduğum bir kitaptan örnek vermek istiyorum. Kitabın yazımı çok iyiydi ancak sanki çeviri kitap okuyormuş gibi hissettim. Şimdi bu kötü bir şey mi yoksa bir başarı mı? Evet, bence bu bir başarı. Ama şahsi düşüncem olarak ben yerli bir kitap okuyorsam bunu hissetmek isterim. Kitabı okurken sanki Amerika'nın bu üniversite temalı filmlerinden izliy...

BCP- Ocak| Scrubs Dizi Yorumu

        Selam! Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?     Geçen sene yoğunluktan dolayı BCP'ye katılmamayı tercih etmiştim. Tabii ki hayatım hala yoğun bir şekilde geçiyor ancak bu sene yoğunluklarımın hobilerimin önüne geçmesine izin vermek istemiyorum.(Ne kadar çok "yoğun" dedim de mi?) Yeni yıl kararı:)     Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun kitap, dizi ya da film izleyip yorumluyoruz.      Ocak ayının teması; komedi, mizah ve müzik idi. Ben bu ay izlediğim bir diziden bahsetmek istiyorum. Bir komedi dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Yer yer müzik temasını da kaplıyor.     SCRUBS Tür: Komedi Proje Tasarımcısı: Bill Lawrence Başrol Oyuncuları: Zach Braff, Sarah Chalke, Donald Faison, Judy Reyes, John C. McGinley, Ken Jenkins, Neil Flynn. Ülke: ABD Bölüm Sayısı: 182 Gösterim Süresi: 21 dakika Yayın Tarihi: 2 Ekim 2001- 17 Mart 2010    J.D ve Turk çocuk arkada...

BCP- Ocak| Film Yorumu

     Herkese selam! Nasılsınıız? Ben iyiyim, teşekkür ederim.     Bugün 2025'in ilk Blogları Canlandırma Projesi ile geldim. Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun olarak kitap, dizi, film vs. okuyup/ izleyip kendi yorumlarımızı paylaşıyoruz. Projeye katılan diğer blog arkadaşlarımıza ziyarete gidip bloglardaki etkileşimi arttırmayı hedefliyoruz.      Ocak ayı temalarımız ise p anayır, festival, fuar, müzik, dans, kermes, yemek, etkinlik vb. içeren eserler. Ben de temalara uygun olacağını düşündüğüm The Circus filmini izledim. Kaynak: beyazperde.com THE CIRCUS (Sirk) Vizyon Tarihi: 1928 yılı Yönetmen: Charles Chaplin Senarist: Charles Chaplin Tür: Komedi, Dram, Romantik Süre: 1 saat 12 dakika Oyuncular: Charles Chaplin, Al Ernest Garcia, Merna Kennedy     Charles Chaplin'nin hem senaristliğini hem yönetmenliğini yaptığı bir film. Aynı zamanda filmde kullanılan müzikleri de kendisinin yapm...