Selam! Nasılsınız, günleriniz nasıl geçiyor?
Yaklaşık bir aydır stabil geçen günlerim bu hafta itibarıyla biraz daha heyecanlı ve gergin bir şekilde devam ediyor. Sınavlarım var:/ Çok gerginim, geçmem lazım :) En önemlisi ehliyet sınavım; ondan da kesinlikle geçmem lazım yoksa büyükbabamın dilinden kurtulamam:)) O benden daha çok önem veriyor bu sınava:)
Vee beni en çok heyecanlandıran şeyy! Geçen hafta bahsetmiştim, bir içerik yazarlığı eğitimine katılmıştım. Bu hafta başladı. Pazar günü Whatsapp grubumuz kuruldu. Çok heyecanlandım, ümitle doldum. Dün akşam da ilk dersimiz vardı. Çok güzel, çok keyifli geçti. İnsanlar da çok tatlıydı, onları da çok sevdim. Ama bir yandan da içimi bir hayal kırıklığı ve ümitsizlik sardı. Düşündüğüm kadar kolay olmayacak sanırım. Yani zaten çok kolay olmayacağını tahmin ediyordum ama sanki biraz beklediğimden daha zor bir süreç olacakmış gibi geldi. Beş hafta süren bir eğitim olacak zaten ve bu sürede yayınlanmaya hazır dört tane yazı yazmamız gerekiyor, editör onayından geçen. Bu beni biraz gerdi; kendimi yetersiz hissettim.
Yetersiz hissetmemin sebeplerinden bahsedeyim biraz. Yazı yazarken dikkat etmemiz gereken şeylerden bahsedildi: noktalama işaretleri, yazım yanlışları, anlatım bozuklukları, bağlaçların ayrı mı bitişik mi yazılacağı hakkında genel bilgiler verildi. Burası tamam, zaten bunlara dikkat edilmesi gerektiğini biliyorum. Bundan dolayı geçtiğimiz haftalarda kendimce bir dil bilgisi tekrar kampı yapmıştım. Ama dediler ki yazılarımızda "ben dili" kullanmamalıyız. Bu beni gerdi işte. Şu ana kadar deneyimlediğim tek yazı serüvenim bloglarımda yazdıklarım çünkü. Ve hep kendi kendime anlattım, kendi düşüncelerimi paylaştım. Bilmiyorum... Biraz gerildim. Açıkçası öyle olması gerektiğini de anlayabiliyorum ama işte...
Sonra ders bittikten sonra sitelerini ziyaret edip diğer içerik yazarlarının yazdıkları yazıları gözden geçirdim; ilk ve son paylaşılan yazılarını inceledim biraz. Bazı yazıları görünce içim biraz rahatladı: "Ben de o şekilde yazabilirim aşağı yukarı yani." dedim:)
Şu an hala biraz gergin ama heyecanlıyım. Biraz şüpheli ama biraz da ümitliyim. Kolay olmayacak ama başaracağıma inanır ve ümitsizliğe kapılıp vazgeçmezsem başaracağım bence. Ama eğer "Aman ne bekliyordum ki sanki!" tribine girersem hiçbir şey yapamam muhtemelen.
Öyle işte sevgili dostlar:) Kısaca bir düşüncelerimi, hislerimi sizinle de paylaşmak istedim:) Hayatıma ortak olduğunuz için teşekkür ederimm<3
Kocaman sarılıyor ve ders çalışmaya kaçıyorum:)) Hoşça kalıın!
Sınavlarında başarılar dilerim. İçerik yazarlığı eğitimi heyecanlı olmalı, sonuçta blog da yazdığın için kolay adapte olursun. :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim:)
SilAçıkçası ben de biraz blog yazarlığıma güveniyordum ama daha resmi (muhtemelen resmi kelimesi doğru kelime değil ama) şeyler yazılması gerektiğinde bu durum beni biraz düşündürdü. Biraz özgüven eksikliği hissettim. Umarım güzel bir süreç olur.
Güzel dileklerin ve yorumun için teşekkür ederim:)
hiç şüphen olmasın kendini keyfini çıkarmaya odakladığında çok daha verimli istediğin gibi bir süreç olacak ve bütün endişelerin havaya karışan toz taneleri gibi sadece uzaktan güzel görünen bir an manzarasına dönüşecek...yazmanın kendisi kendini doğuracaktır..bence yani öyle..
YanıtlaSilsınavlarda başarılar, her şey gönlünce olsun Sude :)
Ahh umarım öyle olur kumçocuk:) Güzel dileklerin için teşekkür ederim:))
Silbaşarılar başaracan olcak tabii :) hımm, üçüncü tekil şahıs olabilir belki, o gitti gibi, veya soyutlarsın, kendinden yola çıkmazsın yani kendini bile o gibi anlatırsın, oraya gitmişti gibi. bak aramızda var bir içerik üreticisi, bunu iş olarak yapan, onun bloguna bakarsın, olmazsa sorarsın da ona :)
YanıtlaSilhttps://www.deryasoyguel.com/
Yaa Deep teşekkür ederiim!
Sil3.tekil olarak anlatma fikri güzelmiş, bir denemek isterim:)
Önerdiğin blogu da şimdi ziyaret etmeye gidiyorum<3
Bir yerden başlayarak gelişebiliyoruz. Eminim üstesinden gelirsin yazarlık işlerinin de, ehliyetin de. Başarılar :)
YanıtlaSil