Öne Çıkan Yayın

Evin İçine Yağan Kar

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuuz? Günleriniz nasıl geçiyor, nelerle meşgulsünüz? Tatil planınız var mı ya da memlekete mi gittiniz? N'aptınız n'ettiniz gelin biraz sohbet edelim.      Bana soracak olursanız çok şükür ben de iyiyim. Yuvarlanıp gidiyoruz işte:) Evde olmaktan son derece memnunum. Umarım şehir dışına çıkmak gibi bir şey yapmayız. Şu an öyle bir düşüncemiz var gibi durmuyor ancak pek belli de olmuyor bazen bir anda baş gösteriveriyor.      Dün akşam odamda kendi kendime takılıyordum. Blogda bazı değişiklikler yapmak istiyordum onunla alakalı bir şeylere baktım, denedim derken istediğim resmi yapay zekaya da yaptırabileceğimi fark ettim ve küçük bir paragrafla komut verdim. Hatırladığım kadarıyla şöyle yazmıştım: " Sallanan sandalyesinde çayını içerken diğer eliyle gözlüğünü düzelten kız kitap okuyor." tarzında bir cümleydi. Ve işte çıkan ilk tasarımlar...     Çok istediğim sonucu alamamıştım açıkçası. Çok ...

Sabah Sayfaları-1

  

AI tarafından oluşturulduğu
 çok mu belli oluyor:) Yine de genel havasını
beğendiğim için eklemek istedim.

  Günaydınn! Görüşmeyeli nasılsınız?

Bir arkadaşım "Sabah Sayfaları" diye bir uygulamadan bahsetmişti. Uyandıktan sonra aklına ilk gelen düşünceleri ya da seçtiğin bir konu üzerinden bahsetmek istediğin şeyleri yazdığın bir yazıymış. Ben de denemek istedim.

Öncelikle kısa bir hayat güncellemesi yapmak istiyorum. En son Ocak ayında –sanırım– yazdığım İçimden Gelenler yazımda bahsetmiş olduğum bazı sorunlarım vardı. Bir ara halletmiş gibiydim. Sorun ortadan kalkmamıştı, hatta gün geçtikçe daha da büyüyordu; ama ben psikolojik olarak daha iyiydim, bu durumla daha kontrollü bir şekilde başa çıkabiliyordum. Sanırım yıl sonu geldiği zaman bırakacak olmanın rahatlığı vardı üzerimde biraz da. Tabii bu 5 ay güllük gülistanlık geçmedi, yine çok zordu. Zaten bırakmak ve devam etmek arasında kararsızdım. O arada bir şeyler oldu, biir sürü olaylar olaylar...

Şu an olduğum yere bakacak olursak: bıraktım.

Uzun bir müddettir bırakıp eve gelmenin hayalini kuruyordum. Kesinlikle bana iyi geleceğini düşünüyordum, planlar, listeler yapıyordum. Güzel günlerin hayalini kurmak insanı motive ediyor :)

Eve geldiğimde biraz afalladım açıkçası. Evet, ara ara geliyorum ama tatilden tatile, bayramdan bayrama falan. Uzun süreli ya da sürekli kalmak bana farklı geldi bir müddet. Ne kadar dört gözle bittiği günü beklemiş olsam da, 9 yıllık bir hayat ve emekten bahsediyoruz. Yaptığım ve içerisinde bulunduğum şeyi çok seviyordum, çok istiyordum. Hâlâ da çok seviyorum. Beni bu kadar yıpratan bir şeye dönüşmeseydi (ruhen ve fiziken), devam etmeyi de çok isterdim. Ne yazık ki artık sadece psikolojik olarak değil, bedenen de rahatsızlandığım için daha fazla ilerlemesin diye bıraktım.

Bana iyi gelecek bir şey yaptığımı düşünüyorum ama ister istemez üzüldüm. Hayatımın çok büyük bir çoğunluğunu kapsıyordu ve şu an yok. Bu yüzden biraz garip hissettim. Zorlandığım ya da yıprandığım tarafları olmuş olsa da, o kadar uzun zamandır bunun içindeydim ki konfor alanım hâline gelmişti. Kötü hissetsem de tanıdıktı en azından. Bu yüzden ayrılık biraz zorladı. Ama başardım :)

Şimdiyse eğitimime devam etmenin yanı sıra, hayatıma eklemek istediğim farklı aktiviteler ve rutinler var. Kendime bir gelir kaynağı bulmak istiyorum. Aklımda birkaç seçenek var ama öncesinde biraz daha çalışıp öyle başvurularda bulunmak istiyorum.

N’olduu biliyor musunuuuz?! Geçtiğimiz birkaç ay içerisinde Almanca öğrenmeye başladım! Çok heyecanlı! Dili sevdim ve başardığım zaman çok mutlu oluyorum ama galiba gramer kısmı biraz zorlayacak. Bayağı bi' zorlayacak. İnternette gördüğüm, Almanca öğrenme serüvenini paylaşan çoğu insan çok zor olduğundan bahsetmiş. Hatta Ekşi Sözlük’te biri “boşuna kürek çekmeyin” demiş. Bu gibi yorumlar biraz beni korkutuyor ama şu an hobi olarak yaptığım bir şey. Ne kadar bilgiye sahip olursam o kadar iyi :)

Çook uzun zamandır adam akıllı kitap okuyamıyordum yoğunluktan dolayı. Eve geldiğim zamandan beri de biraz depresiftim, malum. Ama artık rutinlerimize geri döndüğümüze ve programlı, düzenli bir hayat yaşayacağımıza göre, okumalarıma da geri dönüyorum demektir!

Pazartesi günü spora başladım, her yerim ağrıyor 😅 Ama kararlıyım, bırakmayacağım :)

Şu an sahip olduğum hayat aşağı yukarı böyle sevgili blog dostum. Günümün çoğu yine bir şeyler çalışmakla geçiyor ve ben bundan çok memnun ve mutluyum. Ders çalışmak bile kendime ayırdığım bir vakit ve bana keyif veriyor. Kendim için bir şeyler yapabilmek güzel.

Almanca için tavsiyeleriniz varsa alırım :) En yakın zamanda görüşmek üzere, hoşça kalın!

0 comments

Sude

Popüler Yayınlar

Ağaç Ev Sohbetleri #230 "Geleneksel Kültürü Korumak Önemli Midir?"

      Herkese selam! Nasılsınız, n'apıyorsunuz? Umarım günleriniz verimli geçiyordur, hayatınızdan memnun olduğunuz zamanlar geçirebiliyorsunuzdur.     Sevgili DeepTone tarafından düzenlenen Ağaç Ev Sohbetleri'nde bu haftanın konusu;       "Geleneksel kültürü korumak önemli midir?"      Ben geleneksel kültürü korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu dediğim elbette ki hep eskide kalmak  demek değil. Dünyayı, gündemi, yenilikleri takip edeceğiz ancak tamamen Batılılaşma, modernleşme adı altında da kendi özümüzü terk etmeyeceğiz demek istiyorum.      Geçenlerde okuduğum bir kitaptan örnek vermek istiyorum. Kitabın yazımı çok iyiydi ancak sanki çeviri kitap okuyormuş gibi hissettim. Şimdi bu kötü bir şey mi yoksa bir başarı mı? Evet, bence bu bir başarı. Ama şahsi düşüncem olarak ben yerli bir kitap okuyorsam bunu hissetmek isterim. Kitabı okurken sanki Amerika'nın bu üniversite temalı filmlerinden izliy...

BCP- Ocak| Scrubs Dizi Yorumu

        Selam! Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?     Geçen sene yoğunluktan dolayı BCP'ye katılmamayı tercih etmiştim. Tabii ki hayatım hala yoğun bir şekilde geçiyor ancak bu sene yoğunluklarımın hobilerimin önüne geçmesine izin vermek istemiyorum.(Ne kadar çok "yoğun" dedim de mi?) Yeni yıl kararı:)     Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun kitap, dizi ya da film izleyip yorumluyoruz.      Ocak ayının teması; komedi, mizah ve müzik idi. Ben bu ay izlediğim bir diziden bahsetmek istiyorum. Bir komedi dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Yer yer müzik temasını da kaplıyor.     SCRUBS Tür: Komedi Proje Tasarımcısı: Bill Lawrence Başrol Oyuncuları: Zach Braff, Sarah Chalke, Donald Faison, Judy Reyes, John C. McGinley, Ken Jenkins, Neil Flynn. Ülke: ABD Bölüm Sayısı: 182 Gösterim Süresi: 21 dakika Yayın Tarihi: 2 Ekim 2001- 17 Mart 2010    J.D ve Turk çocuk arkada...

BCP- Ocak| Film Yorumu

     Herkese selam! Nasılsınıız? Ben iyiyim, teşekkür ederim.     Bugün 2025'in ilk Blogları Canlandırma Projesi ile geldim. Blogları Canlandırma Projesi kapsamında her ay bir tema belirleniyor ve temaya uygun olarak kitap, dizi, film vs. okuyup/ izleyip kendi yorumlarımızı paylaşıyoruz. Projeye katılan diğer blog arkadaşlarımıza ziyarete gidip bloglardaki etkileşimi arttırmayı hedefliyoruz.      Ocak ayı temalarımız ise p anayır, festival, fuar, müzik, dans, kermes, yemek, etkinlik vb. içeren eserler. Ben de temalara uygun olacağını düşündüğüm The Circus filmini izledim. Kaynak: beyazperde.com THE CIRCUS (Sirk) Vizyon Tarihi: 1928 yılı Yönetmen: Charles Chaplin Senarist: Charles Chaplin Tür: Komedi, Dram, Romantik Süre: 1 saat 12 dakika Oyuncular: Charles Chaplin, Al Ernest Garcia, Merna Kennedy     Charles Chaplin'nin hem senaristliğini hem yönetmenliğini yaptığı bir film. Aynı zamanda filmde kullanılan müzikleri de kendisinin yapm...